Mursal Ayar: Tek çözüm Taliban’ın yok edilmesi

  • 09:04 2 Eylül 2023
  • Dünya
 
Melek Avcı 
 
ANKARA - Kadın hakları aktivistlerinden Mursal Ayar, Afganistan’da kadınların büyük bir savaşta olduklarını belirterek, “Bu, kadınların cinsel ayrımcılığa ve Taliban'ın dayattığı kısıtlamalara karşı en büyük savaş. Kadınların hürriyeti ve özgürlüğü, hatta hayata dönmesi için Taliban'ın yok edilmesi gerek, buna alternatif yok” dedi.
 
Afganistan’da 2021’den bu yana iktidarını ilan eden Taliban sokakları ve toplumun her alanını kadınlara dar etmeyi sürdürüyor. 2 yılını dolduran ve bu süre zarfında birçok baskı ve yasak aracını sahaya süren Taliban, kadınların nefes almasını dahi bir “günah” işleme alanına dönüştürüyor. Tüm bunların karşısında sokak eylemleri ve gizli eğitim kurumlarıyla politikaları çürüten kadınların uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç olduğu da bir gerçek. Kadınların ülke içindeki mücadelesi her ne kadar ses getirse de, eril ve kapitalist zihniyetin hakim olduğu sınırlarda tek yetkili mecra olan Taliban’a karşı bu mücadele ve örgütlenme alanı bastırılıyor. Tüm ülkeyi kadınlar için zindana çeviren bu yapının 3’üncü yılını doldurup doldurmayacağını, kadınlara daha neler getireceğini dahi bilmiyoruz.
 
Afganistan'daki kadın hakları aktivistlerinden ve kadın protestoculardan biri olan ve daha önce Taliban tarafından tutuklanan Mursal Ayar, Taliban iktidarını ve çözümü anlattı.
 
‘Kadınlar son 2 yılda hayatlarının en kötü günlerini yaşadı’
 
Taliban iktidara geldiğinden beri kadınlara yönelik birçok kısıtlama ve baskı yaşandığını söyleyen Mursal, kadın hakları aktivistlerinin buna karşı direndiğini söyledi. Mursal, “Taliban'ın iktidara gelmesinin ardından kadınlara yönelik birçok kısıtlama getirmesi, uluslararası tepkilere neden oldu ve kadın hakları aktivistlerinin tepkisi ve eylemsellikleriyle karşı karşıya kaldılar. Taliban ilk zamanlarda yaptığı tüm açıklamalarda uluslararası topluma, kadınlara yaptığı uygulamaları, getirdiği kısıtlamaları kaldıracağı sözünü verdi. Fakat şu ana kadar bu kısıtlamalar kaldırılmadı tam tersine baskı ve yasaklar daha da arttı. Afgan kadınlar Taliban iktidarında, yani son iki yılda hayatlarının en kötü günlerini yaşadı. Şiddet, hapishane ve psikolojik işkence olağan hale getirildi. Taliban yüzünden saydığım tüm bu şeyler kadınların çok aşina oldukları şeyler. Bunlar Afgan kadınlarının yaşam deneyimlerinin bir parçası haline geldi” diye konuştu.
 
‘Taliban’ı kabul etmek mümkün değil’
 
Uluslararası toplumdan tepkiler gelmesine rağmen Taliban’ın daha önce Birleşmiş Milletler toplantısına davet edilmesini eleştiren Mursal, “Bizim bu toplantıdan haberimiz vardı fakat basında çıkan haberlere göre bu toplantının Afgan kadınlarının isteği üzerine yapıldığı yazılıp çizildi. Böyle bir durum ortada yoktu. Afgan kadınların Taliban’ı kabul etmesi asla mümkün değil. Daha önce Taliban’ın istihbarat ajanı olan kadınlarla röportajlar yaptılar ve Taliban'ın büyüklüğüne ilişkin sınırlamaları sözde konuşarak Afgan kadınları susturmak istediler. Ama çok şükür Afgan kadınlar, Birleşmiş Milletler'in Taliban'la yapacağı bu görüşmesini engelledi ve açıkçası sorarsanız biz Afgan kadınlar açısından Birleşmiş Milletler'in bu tutumu, daveti terörist bir tutumdur” dedi.
 
‘Bir suç örgütünü tanıma çabaları’
 
Taliban’ı tanıma yoluna uzanan girişimleri değerlendiren Mursal şöyle konuştu: “Uluslararası kurumların bazıları insan hakları savunucularına ve eylemci kadınlara bir dereceye kadar yardım sağlayabildi. Ancak bu katkıların pek getirisi olmadı ve hep sığ kaldı. Afganistan'da ve Afganistan dışında pek çok sorunla uğraşan, hiçbir kurumun ulaşamadığı birçok kadın ve kız çocuğunu tanıyoruz. Temelde bu ihmalin ve harekete geçmeme halinin nedenini de bilmiyoruz. Birleşmiş Milletler küresel bir örgüt ama Taliban bir kan emici bir vampir gibi ve terörist bir grup. Birleşmiş Milletler'in Taliban grubunu tanıma çabaları aslında son yirmi yıldır Afganistan halkına, yabancılara ve Birleşmiş Milletler güçlerine karşı herhangi bir terör eyleminde bulunmaktan hiç çekinmeyen bir terör grubunu tanıma girişimidir. Bu çabalar devam ederse eğer bir suç örgütüyle küresel bir örgüt olan Birleşmiş Milletler arasında hiçbir fark kalmayacak.”
 
‘Kadınlar tüm riskleri göze alıp savaşıyor’
 
Kuşkusuz bu kadar zor koşullarla başa çıkabilen ve Afganistan'ın özgürlük tutkunu kadınları başta olmak üzere bu grubun giderek artan kısıtlamalarına bir müdahale olmadığı sürece hiç kimse dayanamaz. Bu nedenle son iki yıldır Afgan kadınları tüm riskleri göze alarak sivil itaatsizlik mücadelelerini durdurmamış, çoğu zaman bu mücadeleler Taliban tarafından şiddetle bastırılıyor ve bu kadınların büyük bir kısmı Taliban tarafından tutuklanıp işkenceye maruz kalmıştır ve kalıyor. Kadınların mücadelesi hakları içindir. Kadınlar, Taliban'ın Afganistan'da yönetime başladığı andan itibaren toplumdan, hükümetten uzaklaştırsa da toplumun yarısını oluşturuyor. Şimdi sadece ev işlerini yürütmek, yoluna koymak ve kocanın cinsel içgüdülerini yükseltip tatmin etmek zorunda olan bir cinsiyet ve mal olarak görülmekteler. Bu, kadınların cinsel ayrımcılığa ve Taliban'ın dayattığı kısıtlamalara karşı en büyük savaşıdır. Kadınların hürriyeti ve özgürlüğü, hatta hayata dönmesi için Taliban'ın yok edilmesi gerek, buna alternatif yok. Taliban'ı yok etmek ve kadınları özgürleştirmek için; dünya ülkeleri Taliban grubuyla etkileşimi ve desteği bırakmalı, Taliban'ın karşıt güçlerini desteklemeli ve adalet mücadelesinde onlara katılmalıdır.”
 
 
 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!