‘Kaza’da iktidar yargısının adı da sanı da yok!

  • 09:07 27 Ağustos 2023
  • Medya Kritik
 
Melek Avcı
 
ANKARA - Yaşamını yitiren/yitirilendirilen 2 Barış Annesi’nin anaakım medyaya “kaza” olarak yansıması bir yana iktidar yargısının ihmalini gizlemek için medyanın 5N1K’da yer alan “Niçin ve nasıl” sorularının yanıtlarını dahi haberlerinde işlememesi “İktidarın adı yok” dedirtiyor.
 
Colemêrg merkez ve ilçelerinde Barış Anneleri’nin de aralarında bulunduğu 23 kişi 15 Ağustos’ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. Yapılan ev baskınlarında iki Barış Annesi o sırada ev adreslerinde bulunmadığından dolayı daha sonra savcılık ifadesi için Gever’den Colemêrg'e gitmek zorunda bırakılan Barış Anneleri Adalet Safalı, Perişan Akçelik, Perişan Akçelik’in oğlu Cihan Akçelik ve Avukat Erdal Safalı,  22 Ağustos’ta dönüş yolunda kaza yaptı. Avukatların ısrarlarına rağmen Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) olan uygulamayla ifade almayı kabul etmeyen savcı Barış Anneleri’ni zorla getirterek bu kazaya zemin hazırlamış ve Perişan, Adalet ve Cihan yaşamını yitirmişti. Yaşanan kazada Barış Anneleri Adalet Safalı, Perişan Akçelik ve oğlu Cihan Akçelik hayatını kaybetti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Avukat Erdal Safalı ise hala yoğun bakımda tedavi altında.  
 
Bir paragraf tek başlık: Feci kaza!
 
Bir gözaltı, şiddet ve baskı silsilesiyle başlayan olayın kaza ile sonuçlanması tahmin edersiniz ki anaakım medya da ses bulmadı. Rutin bir haber takibinden öte ele alınmayan olay, tek paragrafla özetlenmiş, “Feci kaza”, “Katliam gibi kaza” başlıkları yapıştırılarak politik zeminin üstü apar topar kamufle edilmişti. Gazetelerin “siyaset, politika” sayfasında yer alması gerekirken kaza, yangın, cinayet gibi haberlerin yer aldığı 3’üncü sayfa haberlerinde bu politik katliama yer verilmişti. Gazetecilik pratiği açısından baktığımızda bir haberi yazarken stajyere ilk öğretilen en temel kural olan 5N1K, “Ne, Nerede, Ne zaman, Niçin, Nasıl ve Kim? “ soruları iken, “Niçin” ve “Nasıl” sorusunun yanıtı bu haberde neden yoktu? Ve “Kim” neden bulanıktı?
 
‘Niçin’ sorusu 24 yıllık mücadeleye karşılıktı
 
Anaakım medyanın ele aldığı “kaza”da “Niçin” sorusuna karşılık gelen bir yanıtı bulamıyoruz. Sabah gazetesinde , “Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde kargo kamyonu ile otomobilin kafa kafaya çarpıştığı kazada 2 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi ağır yaralandı”, Hürriyet’te, “Acı haber Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden geldi... Kamyonetle otomobilin çarpıştığı kazada, Adalet Safalı (48) ile akrabası Sosin Akçelik (55) hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı”  flaşı yer alıyor ve giriş, gelişme ve sonuç da bunun üzerine temellendirilmişti. Günlerce işlenmesi gerekilen ve “Niçin” sorusunun cevabının aranması gereken kaza kendini “muhalif” diye tanımlayan kanallarda da yer almıyordu. Halk Tv websitesinde “Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde kamyonetle otomobilin çarpıştığı kazada, Adalet Safalı (48) ile akrabası Sosin Akçelik (55) hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı” flaşını kullanmış ve “muhalifliğini” ve onu anaakımdan ayıran unsurlarını tekrar tekrar sorgulatmıştır.  Kullanılan dile ve “Niçin” sorusunun yanıtının olmamasının tek bir gerçekliği vardı. Anaakım medya hem kazanın yaşanmasına neden olan iktidar yargısını hem de 24 yıllık mücadeleyi saman altı etmek için didiniyordu. 1996 yılında Kürt sorunun barışçıl çözümü için bir araya gelen Barış Anneleri’nin 1999 yılından beri beyaz tülbentleri ve ellerinde tuttukları ilk barış gülleriyle sürdürdükleri 24 yıllık mücadelesinin, basit bir “Niçin” sorusuyla açığa çıkmasından çekinmişti. “Bu da politikti” sözünü halka söyletecek olan “Niçin”,  anaakımı en temel mesleki bilgiden bile saptıracak bir direnişe karşılıktı.
 
‘Kim’ bu Adalet ve Perişan
 
Yine “Kim” sorusunu  bulanık bırakan anaakım medya, ilk saatlerde “Kazada 2 kişi hayatını kaybetti” diyordu. Adalet ve Perişan…Türkiye’de savaşı bitirmek için ellerinde güllerle, barışın bayrağına dönüşmüş olan beyaz tülbentleriyle yola çıkanlardandı. Türkiye’de bir dönem barışın konuşuluyor olmasına, ölümlerin durmasına sayısız eylemle katkı sunan bu annelerin içerisinde yer alan Adalet ve Perişan sadece anaakımda değil Türkiye medyasında “2 kişi”ydiler. Yola nasıl çıkarıldıkları, neden çıkarıldıkları ve neden, “Adalet ve Perişan” detayları haberlerde ele alınmamıştı. Oysa yine gazetecilik mesleği teknik ilkeleri açısından baktığımızda “normal” vatandaşların kaza ve ölüm haberleri rutin olarak ele alınırken; bir ünlü, vekil, sanatçı, insan hakları savunucusu ve temelde toplumsal yaşamda bilinen ve toplum için bir şeyler yapmış kişilerin kaza ve ölüm haberleri kısa bir biyografi ve gerçekleştirdiği çalışmalarıyla verilir. Fakat “kim” oldukları ve barışı savunmaları sürekli savaş çağrısı yapan, SİHA ve silahlarla övünen anaakım medyanın yayın ilkeleri ile çelişen bir yerde duruyor!
 
Kaza da ölüm de politiktir
 
Adalet, Perişan ve avukat Cihan’ın yaşamını yitirdiği kazanın yanı sıra hem ifade ve cezaevleri sevkleri sırasında hem de aile ve yakınların cezaevleri ziyaretleri sırasında birçok kaza haberi alıyoruz. 21 Ağustos’ta Bayburt M Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fecriye Benek’in ailesi görüşe giderken Meletî yolunda kaza yapmış,  Emine Özgür ve Meryem Benek yaralanmıştı. 18 Ağustos’ta Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki oğlunu ziyarete gittikten sonra Qoser’e dönen Garibe Aslan “kaza” geçirmiş yaşamını yitirmişti. Ne yazık ki bu iki kaza anaakımın 3’üncü sayfa haberinde dahi yer almamış, işlenmeye değer görülmemişti… Cezaevi yollarında hayatını kaybeden/kaybettirilen aileler infaz yasasının yazılı olmayan maddesi kapsamında yargılanarak, iktidar tarafından “cezada” hükme varılıyor. “Suçun şahsiliğini” Kürt aileleri ve siyasi tutsaklar için işletmeyen iktidarın şakşakçılığını da politik kısmı ve direnişi örten anaakım medya tamamlıyor.
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!