Pazarlık iktidardan savunma yandaş basından

  • 09:07 2 Nisan 2023
  • Medya Kritik
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Kadınlara sunduğu vaatler üzerinden iktidara gelen AKP, kurduğu ittifaklar ile 2023 seçimlerine kadın düşmanlığı üzerinden hazırlanıyor. Bu ittifakın olmazsa olmazlarından biri de yandaş medya. 
 
Her geçen gün kadın katliamlarının, çocuk istismarlarının arttığı Türkiye ve Kürdistan’da, kadınların kazanımları AKP-MHP ve yeni ortakları tarafından hedef alınmaya devam ediyor. Yaşamın her alanı için önem atfeden 2023 seçimlerine giderken bir taraftan halklar tarafından çalışmalar yürütülürken diğer yandan çıkmaza giren AKP-MHP iktidarı yanına yeni partiler alarak bekasını sürdürmenin yolunu arıyor. İktidara geldiği günden bu yana medya kuruluşlarını tekeline alan AKP, seçimlere giderken Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) sunduğu ve içinde 6284 sayılı Ailenin Koruması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlemesine Dair Kanun’da değişiklik yapılmasının talep edildiği 30 maddeyi kabul ederek bir ittifak oluşturdu. Daha önce medya eli ile oluşturulan algının akabinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekinilmesinin ardından beklenen saldırı bir seçim malzemesi olarak yapılmış oldu.
 
İktidarın ikiyüzlülüğü…
 
Son 21 yılda Türkiye ve Kürdistan’da binlerce kadın katledilirken ve failleri cezasızlıkla ödüllendirilirken Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan, dönem dönem kullandığı “Kadının adı bizden önce yoktu”, "Ülkemizde tek bir kadının bile sırf cinsiyeti yüzünden şiddete uğramasını, hele hele hayatını kaybetmesini asla kabul edemeyiz” sözleri ile kadın düşmanı politikaları yürütenler sanki kendileri değilmiş gibi davranmayı da eksik etmedi. Bir yandan bu tarz cümleler kuran Tayyip Erdoğan diğer yandan kadınların yasal kazanımlarına saldırmak için adımlar attı. Pratikte çok fazla uygulama alanı olmasa da failleri durduran, kadınlara güç veren İstanbul Sözleşmesi’nden erkeğin egemenliğini kurduğu “aile yapısına” zarar verdiği iddiasıyla bir gece vakti Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çıkıldı.
 
İlerleyin yeni hedef 6284 kanunu
 
İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ardından iktidarın uygulamaya devam ettiği politikalar ile sırtlarının sıvazlandığını bilen failler, cezasız kalmaları için iktidarın elinden geleni ardına koymayacağını bilerek saldırmaya, katletmeye, kötülük üretmeye devam etti. Ajansımızın hazırladığı çeteleye göre sözleşmenin kaldırıldığı 2021 yılında en az 311 kadın katledildi, 181 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Yine 2022 yılında en az 348 kadın katledildi, 206 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 2023 yılının ilk iki ayında ise en az 61 kadın katledildi, 28 kadın da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Bu kadar can yetmeyecek olacak ki iktidar ve yandaşları bu sefer de 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”u hedeflerine aldı.
 
Saatte 3 kadının katledildiği ülkede erkekler korunsun talebi
 
21 yıl önce kadınlara sunduğu vaatler sonucunda iktidara gelen AKP, bu sefer iktidarda kalmak için kadınların kazanımlarını pazarlık konusu haline getirdi. AKP-MHP iktidarı kritik bir dönüm noktası olan 2023 seçimlerinde iktidarlarını kaybedeceklerinin çaresizliğinden kurtulmanın ve oylarını artırmanın yolunu kadınlara saldırmakta gördü. Bunun bir parçası kadın kazanımlarını hedef alan diğer bir partilerden olan Yeniden Refah Partisinin sunduğu taleplerin iktidar tarafından kabul edilmesiyle gün yüzüne çıkmış oldu. Yeniden Refah Partisi temsilcileri, “Öyle radikal taleplerimiz yok, hepsi de makul, toplumda uzlaştırıcı talepler. ‘Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun kaldırılmasını değil, bazı düzenlemeler istiyoruz. Mesela, sadece kadınlar değil şiddetten erkekler de mağdur. Süresiz nafaka konusunda düzenlemeye gidilebilir” diyerek kendi taleplerini savundu.
 
Yaşamdaki herkesi koruyan 6284
 
6284 sayılı kanun Türkiye'deki kadın hareketinin mücadelesi ve AİHM'nin Türkiye aleyhine verdiği kararların sonucunda 8 Mart 2012'de TBMM'de kabul edilmesinin ardından ve 20 Mart 2012'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 6284 sayılı kanun, şiddete uğrayan, şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor. Kanun toplumda çoğu zaman sadece şiddettin fiziksel olarak ele almasından ziyade ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi birçok farklı şiddet türlerini de kapsayarak yaşanan şiddeti önlemeye çalışıyor.
 
Kadınlar için hayati öneme sahip
 
Yaşamı mevcut Türkiye şartlarında tehlikede olan kadınlar için hayati öneme sahip olan ancak sürekli saldırıya uğrayan kanun, kadınların sadece tanıdıkları değil tanımadıkları tarafından şiddete maruz kaldığı gerçeği ile bir fail tanımlaması gerçekleştiriyor. Örneğin geçtiğimiz yıl “kendisine karşı koyamayacağını” düşündüğü için Başak Cengiz, yolda yürürken fail Can Göktuğ Boz tarafından samuray kılıcıyla katledildi. Bu durum bu gerçekliği yeterince gözler önüne seriyor. Kanun, toplumun kadını suçlamak için kendine alan oluşturduğu yerlerden biri olan medeni durumuna bakmadan önlem geliştirmekte.
 
Amaç ‘kutsal aileyi’ korumak
 
Bu yaşananların ardından 90’lı yıllarda Kürdistan’da gerçekleşen birçok katliamın faili olan HÜDA-PAR da Cumhur İttifakı’nı destekleme kararı vererek “kadın düşmanı ittifak”ta yerini aldı. 6284’ü hedef almalar elbette HÜDA-PAR tarafından da devam ettirildi. Yeniden Refah Partisi’nin talebini desteklerini belirterek "Biz de İstanbul Sözleşmesi'nin ailenin köküne kibrit suyu döktüğünü, 6284 sayılı yasanın isminin her ne kadar aileyi koruma kanunu olsa da şiddeti önlemediğini daha önce basınla paylaştık" diyerek amaçlarının kadın korumak olmadığını, tek gayelerinin kendi iktidarları gibi erkeğin kutsallaştırıldığı aile yapısını korumak olduğunu dile getirdi. 
 
Yeni Akit kadınların tepkisini hazmedemedi
 
Bu süreçte tabi ki en büyük rol yandaş basına düştü. Her fırsatta kadınları hedef alınması ile bilinen Yeni Akit gazetesi, kadınların tepkilerinin yükselmesi üzerine atağa geçerek “Erbakan 6284'e neden karşı? Anlayamayana tane tane anlattı!” başlıklı haber yayınlayarak tüm toplumsal olaylarda olduğu failin savunma görevini üstlendi.  6284’ü hedef gösteren Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın kadınlar tarafından “Kadın düşmanı” olarak tanımlamasını sindiremeyen Yeni Akit, bu durumu  “Hadsiz hedef” gösterme diye adlandırarak kadınları tekrardan hedef haline getirmeye çalıştı.
 
Faili savunmamak ‘hadsizlik’ oldu
 
Ülkede yaşanan kadın katliamlarını görmeyen ve gerçeklikten uzak iktidar menfaatli haber yapan Yeni Akit, bu sefer de kadın özgürlüğü için yıllardır mücadele yürüten ve 6284’ün, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmaması için ilk günden bu yana mücadele eden Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) hedef gösterdi. Yayınladıkları haberde  “Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan'ın, ‘6284'ün sıkıntılı kısımları düzeltilsin’ teklifini, ‘Erbakan kadına şiddeti savunuyor’ diye hadsizce çarpıtan terör sevici HDP'li Meral Danış Beştaş, kadınların yaşam hakkının pazarlık konusu haline getirildiğini öne sürdü” ifadelerine yer vererek, kadınların değil faillerin yanında yer aldığını bir kez daha gösterdi.  
 
Kadınlar ‘kadın düşmanı ittifakı’ gönderecek
 
Bütün saldırılara karşı her geçen gün Ortadoğu’da, Kurdistan’da, Afganistan’da, İran’da, Rojava’da kısacası dünyada kadın mücadelesi baş eğmeden, “Jin jiyan azadî” şiarıyla özgürlük yolunun kendilerinden geçtiğinin bilinciyle yaşamı kuruyor. Elbette büyüyen kadın mücadelesi ile beraber saldırıların da artacağının öngörüsüne sahip kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından cinsiyet, sınıf, medeni durum gibi birçok ayrımı gözetmeksizin şiddete karşı önlem alan 6284’ün hedef alınmasını bekledikleri için her alanda bunun dile getirerek kazanımlarını korumak için mücadele yürütüyor. Ve alanlarda olduğu gibi 2023 seçimlerinde de kadınların belirleyici rolünü oynayacağını “kadın düşmanı ittifakı” göndereceğini yüksek sesle dile getiriyor. Bu gerçekleştiğinde yandaş basının manşetine neyi çekeceğini ise yaşayıp göreceğiz. 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!