AMED - Ekonomik kriz nedeniyle okulu bırakarak çalışmaya başlayan Kader Gülsün, “Toplum bilinçlensin, susmasın, konuşsun. Zaten sessiz kaldığımız için bu durumdayız” dedi.

 

Kurdistan ve Türkiye’de derinleşen ekonomik kriz ve her geçen gün temel ihtiyaçlara gelen zamlar halkın zor günler geçirmesine neden oluyor. Bu süreçten en fazla etkilenenlerin başında ise kadınlar ve gençler geliyor. Şirketlerin küçülme gerekçesiyle ilk olarak işten çıkardığı kadınlar olurken, gençler ise “deneyimsiz” denilerek ya işe alınmıyor ya da ucuz işgücü olarak görülüyor. Bu tablo karşısında ise gençler çözümü yurt dışına gitmekte buluyor. Amed’in Sûr ilçesinde otantik ve ulusal kıyafetler satarak geçimini sağlayan Kader Gülsün (19), kriz koşullarına karşı direnenlerden. Krizden çokça etkilendiğini dile getiren Kader, bu nedenle okulu bırakmış.

 

‘Arkadaşların okula gidiyor, sen çalışıyorsun’

 

Okulu bırakıp, çalışarak ailesine bakmaya çalışan Kader, çalışma hayatının yoğunluğu nedeniyle sosyal hayatının da olmadığını belirtti. 3-4 yıldır ticaretle uğraştığını söyleyen Kader, “Lisedeyken okulu bıraktım. Bir defter, bir kitap alıyorsun ne kadar para? Okula gidiyordum, aç kalıyordum. 5 liraya bir şey gelmiyordu. Bir tost ne kadar paraydı? O yüzden ben de okulu bıraktım, çalışmaya yöneldim. Şu an açıktan okuyorum. Sosyal hayatım sıfır. Sabah geliyoruz saat 09.00-10.00’da açıyoruz. Akşam 22.00’de kapatıyoruz. Eve gittiğimiz zaman zaten yorgun düşüyoruz. Artık bir yere de gidemiyoruz. Direkt uyuyoruz. Burada bin 500 kişi ile uğraşıyoruz. İnsanlarla sürekli diyalog halindeyiz. Duygusal olarak bir çöküntü içerisindeyim. Arkadaşların okula gidiyor ve sen çalışıyorsun” ifadelerini kullandı.

 

‘19 yaşındayım, siyaset konuşuyorum’

 

Yaşının çok üstünde sorumluluklarının olduğuna dikkat çeken Kader, eğitim ve sağlık sorunlarının olduğunu, hayat pahalığının getirmiş olduğu zorlukları anlattı. Kader, “Ben 19 yaşındayım, siyaset konuşuyorum. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, her şey çok kötü gidiyor. Her yerde zam var ve ben bu pahalılık yüzünden okulu bıraktım. Her şey pahalı oldu, yol parası, elektrik faturası, su faturası her şeye zam gelmiş. İnsanlar bilinçsiz, artık konuşmuyorlar. Belki sen konuşsan, ben konuşsam düzelecek belki ama onlar hep çalıyorlar” sözlerine yer verdi.

 

Eleştiriye karşı baskı

 

İktidara yönelik eleştiri yapıldığında baskıların devreye girdiğini vurgulayan Kader, “Hiçbir şekilde basın özgürlüğü yok. Bir şey söylediğimizde hemen cezaevine gönderiyorlar. Esnaf olarak zamlardan çok şikâyetçiyiz. Alım gücü düştü. Bu bize de yansıyor. 10 TL’ye sattığımız bir şal şu an 50-60 TL. Alım gücü düştüğü için malzeme falan da alamıyoruz. Esnaf açısından baktığımız zaman da zor. Elektrik olsun, su olsun, biz burada sıcaktan ölüp klimayı bile çalıştırmıyoruz” dedi.

 

Göç…

 

Kurdistan ve Türkiye’den farklı ülkelere göçlerin yoğun olduğunu kaydeden Kader, “Biz kendi Kürt kimliğimizi alıp buradan gitmek zorunda kalıyoruz. Kendi ülkemizi, Kurdistan’ı terk ediyoruz. İnsanın memleketini bırakıp gitmesi çok zor” dedi.

 

‘Toplum susmasın, konuşsun’

 

Esnaflık yaparken, cinsiyetçi yaklaşımların olduğuna değinen Kader, şöyle konuştu: “Kadın olarak çalışmak çok zor, bin bir türlü insanla karşılaşıyorsun ve biz artık kendimizi bir role koymuş durumdayız. Bir etek veya askılı bluz giyemiyoruz. Artık kendimizi bir erkek rolüne koymuş durumdayız. Kendimizi sürekli bir rol, senaryo içerisinde buluyoruz. Sürekli erkek gibi davranıp ya da erkek gibi giyinme durumlarına maruz kalıyoruz. Kadınların üzerinde olan baskı, ‘Kadınlar evde oturacak, bunu yapamaz, şunu yapamaz’ zihniyeti var. Kadın çok kutsal bir varlıktır. İnsanlığın ilk beslendiği yer bir kadın memesidir, o kadar kutsal varlıklarız. Kadınlar da kıymetlerini bilsinler. Toplum bilinçlensin, susmasın, konuşsun. Zaten sessiz kaldığımız için bu durumdayız, ülke bu durumda. Konuşmayan topluluk yüzünden bu haldeyiz. Onların azabını, çilesini biz çekiyoruz.”