AMED - TJA aktivisti Nesibe Uygun, kadınlar için Mart ayının önemine değinerek, kadınların 8 Mart ve Newroz’u sahiplenmek için alanları doldurduğuna işaret etti. 8 Mart ve Newroz coşkusunun sandıklara yansıyacağını kaydeden Nesibe, “Halkımız ve özelde kadınlar kendilerine, davalarına, iradelerine sahip çıkmalı” çağrısı yaptı.

 

Dünya genelinde büyüyen kadın mücadelesi son yıllarda özellikle Kurdistan’da “Jin jiyan azadî” felsefesi ile yükseliyor. AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikaları karşısında her gün ve her alanda mücadele eden kadınlar bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde haklarını savunmak için alanları boş bırakmadı. Tevgerên Jinên Azad (TJA) aktivisti Nesibe Uygun, 8 Mart’tan Newroz’a kadınların eylemlerini değerlendirirken, Kürt kadın hareketinin, direnişin sürdürüleceği mesajını verdiğini aktardı.

 

‘Bir mücadele, direniş içindeysen eğer bedel vermekte kaçınılmazdır’

 

8 Mart’ın tarihçesine değinen Nesibe, kadınların 8 Mart’ı bir direniş günü olarak gördüğünü dile getirdi. “Kadınlar için insanlık dışı çalışma koşullarının ve ücretlerdeki eşitsizliğin düzeltilmesi, her anlamda eşit hakların sağlanması talebiyle başlayan eylemde, ortaya çıkan kadın katliamları oldu” diyen Nesibe, kadınların hala toplumda bastırıldığını, eşitlikten uzak tutulduğunu kaydetti. Nesibe, “Ama her şeye rağmen kadınlar sokaklarda ve direnişini sürdürmeye devam ediyor” vurgusu yaptı. Kürt kadınlar için 8 Mart’ın özel bir anlamı olduğunu aktaran Nesibe, “Dünya genelinde kadınların yaşadığı sorunlar olsa da, Orta Doğu’daki kadınlar yaşamdan bir bütünen soyutlandıkları gibi, hakları da kısıtlanıyor, daha fazla ezilip, hor görülüyorlar. Kürt kadınların bu mücadeleyi sahiplenmeleri, büyütme istemleri ve yaşamın her alanında olma çabaları bundandır. Bu eşitlik ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler de oldu, zindanda yıllarca kalanlar da ama her koşulda kadınlar mücadelelerini sürdürmeye devam etti, ediyorlar” şeklinde konuştu.

 

‘Kadınlar ‘yaşamımız bizimdir’ dedi’

 

Her dönemin kadınlar için zor olmasının yanında son yıllarda yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenenlerin de kadınlar olduğunu belirten Nesibe, “8 Mart, dört parça Kurdistan’da, Türkiye’de ve dünya genelinde kutlandı. Kadınların net olarak verdikleri mesaj, ‘Ben kendime, bedenime, dilime sahip çıkıyorum, kendimi ‘kadın yaşam özgürlük’ şiarıyla örgütleyeceğim’ oldu. ‘Jin jiyan azadî ile zafere ve özgürlüğe doğru’ sloganı ortaya çıktı. Her dönemin ruhu başkadır ve 21’inci yüzyılda da kadınlar haklarına daha fazla sahip çıkıp seslerini yükseltiyorlar. Her süreç kendi içinde bir slogan ve politika, uyanış ortaya çıkarıyor. Sosyal ve kültürel bir yozlaşma bu dönemde fazlasıyla yaşanıyor ve yine eşit bir yaşam koşullarının oluşturulması gerektiği noktasında yaşanan eksiklik ve daha fazla şiddet ve haksızlık ile yüz yüze kalıyor kadınlar. Bundan kaynaklı kadınların attığı sloganlar bu dönem de yaşam, özgürlük ve eşitlik üzerine oldu” sözlerine yer verdi. 

 

‘8 Mart’ta tüm kadınların gözü kulağı Amed’deydi’

 

8 Mart’ta Amed’de yapılan mitinge de değinen Nesibe, Türkiye’de ve Kurdistan’daki kadınlar o gün Amed’i izlediklerini söyledi. Nesibe, “Kürt kadının anlayışı ve bilinciyle yeni bir sürece girildi, yaşam kendini her anlamda yenilemeye, örgütlemeye başladı. ‘Jin jiyan azadî’ sloganı belki Mahsa Emînî şahsında yayıldı ama dünya genelinde özelde Kürt kadınlar hem yaşamlarına hem de kadın kimliğine sahip çıkıyorlar. 8 Mart Kürt kadını için bu anlama geliyor. 8 Mart kapsamında birçok eylem, çalışma gerçekleştirildi. Kadınlar ile buluşmalar, eğitim atölyeleri oldu. Son olarak final mitingleri oldu birçok il ve ilçede. Bunlardan biri de Amed. Herkesin, kadınların gözü oradaydı o gün. Kadınlar yaşadıkları haksızlıklara, işkence ve zulümlere, yok sayılmalara karşı seslerini yükseltmek için rengarenk kıyafetleriyle, halayları ve sloganlarıyla bunu gösterip, alanı doldurdu” dedi.

 

Demirci Kawa’dan Rahşanlara uzanan Newroz ateşi

 

Kadınların “8 Mart’tan Newroz’a doğru yürüyoruz” sloganıyla yola çıktıklarına işaret eden Nesibe, Newroz alanının kadın için direniş ve mücadele yeri olduğunu belirterek, “Nasıl ki 8 Mart kadınlar için önemli ise Newroz da kadınlar, Kürt halkı için o kadar önemli. Demirci Kawa’nın örsünden çıkan kıvılcım ile başlayan bu gelenek, Mazlum’un direniş meşalesine döndü. Zekiyelerin, Rahşanların, Beritan ve Semaların bıraktığı mirasın ruhu ile Kürt halkı ve kadınları Newroz alanına akın ettiler ve sahip çıktılar. Newroz günü baharın gelişi, doğanın uyanışı, insanın kendini yenilediği, yeni bir sevinç, coşku ve heyecanı simgeliyor. Newroz’un Newroz olması için çok fazla bedeller verildi. Yıllarca sadece kısıtlı ve belirli yerlerde Newroz ateşi yakıldı ama şimdilerde kadınların ve Kürt halkının sürdürdüğü mücadele ve direnişle neredeyse her yerde Newroz ateşi yakılıyor, kutlanıyor. Aslında bir bütünen Mart ayı Kürt halkı için bir önemli. Mart’ın ilk haftasında başlayan kutlamalar son gününe kadar devam ediyor. Newroz’u Newroz yapan Kürt halkının verdiği anlam, önemdir” ifadelerini kullandı.

 

 ‘Newroz’un Newroz olması için çok bedel verildi’

 

Yıllardır süregelen katliam ve şiddete, haksızlıklara rağmen bir an olsun kadınların mücadelelerinden geri adım atmadıklarına değinen Nesibe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğrusu hem 8 Mart hem de Newroz kadın için direniş ve mücadele yeridir. Bundandır ki kadınların bugünlere gösterdiği sahiplenme ve katılım, kaynağını buradan almaktadır. Kadınlar yıllarca seslerini duyurabilmek, varlığını göstermek için büyük bedeller verdi ve verdiği bedellerle böylesi direniş kültürünü sahiplendiler. Newroz, direnişi ve kendini yenilemeyi sembolize ediyor ve buna öncülük eden gençlerimiz ve kadınlar oluyor. Kendi rengi, sesi, kahkahaları ve attıkları zılgıtlarla alanları doldurup ‘Biz buradayız’ diyorlar. Alandan çıkan mesajlar kadın katliamlarına, Kürt dilinin yok sayılmasına, Kürt halkının iradesinin gaspı olan kayyımlara ‘hayır’ oldu. Bununla beraber halkların kardeşliğine dair çağrılar oldu. Cezaevlerinde uygulanan tecride ve zindandaki siyasi tutsaklara uygulanan hak ihlallerine karşı ‘hayır’ mesajları çıktı ortaya. Ve son olarak ‘Bi Jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve’, ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm’ talepleri ortaya çıktı.” 

 

‘Kadınlar iradelerine sahip çıkacak’

 

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin mesajını paylaşan Nesibe, seçim günü sandıkların başında olup, iradelerine sahip çıkacaklarına vurgu yaptı. Nesibe, “Önümüzde bir seçim süreci var. Ve iki dönemdir halkın, kadınların iradesi kayyımlar eliyle gasp ediliyor. Bu hak gaspına karşı kadınlar elbette sandıkların başında olup, iradelerine sahip çıkacaklar. Kayyımlar eliyle kapatılan bütün kurumlarını geri alabilmek için sandıklara sahip çıkacaklar. Başarıya ulaşabilmek için, hem kendileri hem de ortaya koydukları irade için seçime bu temelde bir katılım sağlayacak kadınlar. 8 Mart’ta verdikleri startı, Newroz’la taçlandırıp finali seçimle yapacaklar. Son olarak; biz Kürt halkı olarak yıllardır şiddet, yok sayma ve soykırımlarla karşı karşıya bırakıldık. Bunu görerek, ne olursa olsun halkımız ve özelde kadınlar kendilerine, davalarına, iradelerine sahip çıkmalı. Kadınlar, onlar üzerinden hak talep eden, hak sahibi olmaya çalışanlara asla müsaade etmemelidir. Kadınlar dört elle kendilerini örgütleyip bu örgütlülükle alanlara, sahalara çıksın. Şimdiden başarılar diliyorum” mesajını verdi.