Tecride bir gerekçe de sohbet!

  • 12:34 3 Aralık 2022
  • Güncel
 
 
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a, 18 Kasım 2021’de spor faaliyetleri sonrası diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile sohbet ettiği gerekçesiyle disiplin cezası verildiği ortaya çıktı.
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlik Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan, 20 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukatların Bursa İnfaz Hakimliği’ne ve İmralı Cezaevi Müdürlüğü’ne yaptığı başvurular, ya “disiplin” cezaları gerekçesiyle reddediliyor ya da yanıtsız bırakılıyor. Avukatların, Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü,  Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’na yaptığı başvurulara da yanıt verilmedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Fatma Kurtulan ve Hüseyin Kaçmaz, 2 Aralık 2021’de PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'ın ağır tecrit koşulları altında tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ni ziyaret etmek için üyesi oldukları Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na başvurdu.
 
Mezopotamya Ajansı’nda (MA) yer alan habere göre, Meclis İnsan Hakları Komisyonu tarafından verilen yanıtta, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilgili spor faaliyetleri sonrası “sohbet” ettiği gerekçesiyle görüş yasağı cezası verildiği ortaya çıktı. Abdullah Öcalan’ın, İmralı’da bulunan diğer tutsaklar Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar ile 18 Kasım 2021’de spor faaliyetleri sonrası sohbet ettiği gerekçesiyle 3 ay disiplin cezası verildi. Verilen bu ceza 23 Kasım’da onaylanarak, avukat görüş yasağına gerekçe yapıldı.
 
Yapılan başvuruda PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan, kardeşi ile 25 Mart 2021’de yaptığı kesintili telefon görüşmesinden sonra haber alınamadığı belirtilerek, “Yakınlarından o tarihten bugüne hiçbir şekilde haber alamayan aileler yakınlarının sağlık durumlarından ve hatta yaşamlarından endişe ettiklerini belirtmiş, avukatları da Komisyonumuza, devreye girmesi talebiyle başvuruda bulunmuşlardır. Öyle ki aileler TBMM grubumuzu da ziyaret etmiş, bu konudaki endişelerini burada da duyurmuşlardır. Ailelerin ve tutukluların iletişim hakkını, haber alma hakkını gözetmek, ailelerin endişelerini gidermek ve oluşan hak ihlallerini gidermek adına Komisyonumuzun İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmesi elzemdir" denildi.
 
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, HDP’nin başvurusuna, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 22 Mart 2022 tarihli yazısıyla, iki ay sonra 16 Haziran 2022’de yanıt verdi.
 
Telefon görüşü kısıtlaması
 
Abdullah Öcalan, uluslararası komployla getirildiği İmralı Cezaevi’nde 21 yıl sonra ilk kez 27 Nisan 2020’de telefon görüşme hakkını kullanabildi. Abdullah Öcalan, ikinci kez 25 Mart 2021’de kullanabildiği telefon görüşmesi ise yarıda kesintiye uğradı. Başvuruda Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin kesintiye uğramasına dair verilen yanıtta, “Abdullah Öcalan ve Hamili Yıldırım hakkında Kurum İdare ve Gözlem Kurulunun 18.10.2021 tarihli ve 2021/34-35 sayılı kararlarıyla, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar hakkında da Kurum İdare ve Gözlem Kurulunun 18.11.2021 tarihli ve 2021/41-42 sayılı kararıyla telefon görüşmelerinin 6 ay süre ile kısıtlanmasına karar verildiği, kararlara karşı adı geçenlerin infaz hâkimliğine veya ağır ceza mahkemesine herhangi bir şikâyet ve itiraz başvurularının bulunmadığı” ifadelerine yer verildi.
 
Yanıtta, telefon görüşme hakkının “Ceza infaz kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında” yönetmeliğin “Telefonla görüşme hakkı” başlıklı 74’üncü maddesi kapsamında gerçekleştirildiği savunuldu. Ancak Abdullah Öcalan, 23 yıldır tutulduğu İmralı’da iki kez bu hakkını kullanabildi. Son olarak yapılan kesintili telefon görüşmesinin ardından da bu hakka dönük kısıtlama getirildi.
 
 Tebliğ edilmeyen karara ‘itiraz edilmedi’ denildi
 
Abdullah Öcalan ile avukat görüşünün Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda, Bursa 4. İnfaz Hâkimliğinin 12 Ekim 2021 tarihli ve 2021/1311 esas, 2021/1255 sayılı 6 ay süre ile yasaklanması kararıyla engellendiği belirtilen yanıtta, karara karşı itirazın olmadığı savunuldu. Abdullah Öcalan ile avukat ve aile görüşünün engellenmesine gerekçe olarak gösterilen “disiplin” cezalarının avukatlarına tebliğ edilmemesine rağmen başvuruda “itiraz edilmediği” gerekçesinin ön sürülmesi dikkat çekti.
 
Sohbet yasağı
 
Verilen yanıtta, Abdullah Öcalan hakkında 18 Kasım 2021 tarihinde İmralı’da bulunan diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile spor faaliyetleri sonrasında sohbet ettikleri gerekçesiyle 3 ay disiplin cezası verildiği ortaya çıktı. Yanıtta, disiplin cezasıyla ilgili şu bilgilere yer verildi: “…adı geçenlerin 18.11.2021 tarihinde bedminton faaliyetine çıkartıldığı, hükümlülerin iyileştirme ve eğitim programları çerçevesinde eğitim, spor, sosyal ve kültürel faaliyet olarak 1 saat olmak üzere düzenlenen faaliyetin kalan süresinde spor faaliyetine katılan diğer hükümlüler ile sohbet faaliyetine dönüştürüldüğü, faaliyet plânına uygun olmayan eylemde bulunduklarının tespit edilmesi üzerine adı geçenler hakkında tutanak tanzim edilerek disiplin soruşturması başlatıldığı, Kurum Disiplin Kurulunun 23.11.2021 tarihli ve 2021/4 sayılı kararıyla ‘3 ay süre ile ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma’ disiplin cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği…”
 
Kararın avukatlara tebliğ edilmemesine rağmen yanıtta, “…karara karşı adı geçenlerin infaz hâkimliğine veya ağır ceza mahkemesine herhangi bir şikâyet veya itiraz başvurularının bulunmadığı…” ifadelerine yer verilmesi de dikkat çekti.
 
 Olumsuz durum yokmuş!
 
Başvuruda aile ve yakınlarının endişelerinin giderilmesi talep edilmesine dair yanıtın verildiği 16 Haziran 2022’de 27 ay geçmesine rağmen, “…adı geçenlerin sağlık durumları ile ilgili olarak olumsuz herhangi bir durumun söz konusu olmadığı” ifadelerine yer verildi.
 
Tecrit yargı çerçevesindeymiş!
 
Yanıtta, tebliğ edilmemesine rağmen üçüncü kez verilen cezalara ve uygulamalara karşı itiraz yolunun olduğunu belirtilerek, verilen kararların ise “yargı çerçevesinde” olduğu savunularak, şunlar kaydedildi: “…bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz imkânının bulunduğu, yargı bağımsızlığına sahip hâkim kararlarına karşı idarenin hiç bir şekilde telkin veya tavsiye suretiyle müdahale imkânı bulunmadığı, bahse konu başvuruda geçen iddialara ilişkin olarak, ceza infaz kurumu idaresi ve görevli personelin görevleri yönünden herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı, yapılan işlem ve uygulamaların ilgili mevzuat gereğince yerine getirildiği hususunda…”
 
Ziyaretçi yasağı
 
Abdullah Öcalan’a, Eylül 2018’de “spor faaliyeti” sırasında İmralı’da bulunan diğer tutuklularla “volta attığı” gerekçesiyle de 3 ay aile görüşü yasağı verilmişti. Abdullah Öcalan’ın, İmralı Adası’nda bulunan diğer tutuklularla voleybol ve basketbol oynadıktan sonra volta attığı gerekçesiyle cezaevinin Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından açılan disiplin soruşturması kapsamında, “spor faaliyetini sohbet faaliyetine dönüştürdüğü” gerekçesiyle 14 Eylül 2018 tarihinde “3 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası verildi.
 
Abdullah Öcalan, cezaya karşı Bursa İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulunmuştu. Abdullah Öcalan, voltanın cezaevlerinin en standart tek hareket biçimi olduğunu hatırlatarak, bu hakkın engellendiğini ve yanlışın düzeltilmesi gerektiğini vurgulamıştı.
 
CPT şerh düşmüştü
 
Volta cezası, İmralı Cezaevi’ne 6-17 Mayıs 2019’da ziyaret gerçekleştiren Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) 6 Ağustos 2020 tarihli raporunda da yer almıştı. CPT, aile ziyaretlerinin engellenmesine gösterilen gerekçelerin “aldatıcı” olduğunu belirterek, görüş yasağına “CPT, bir disiplin cezası biçimi olarak aile temaslarına getirilen kısıtlamaların, yalnızca suçun bu tür temaslarla ilgili olması durumunda uygulanması gerektiğini vurgulamak ister. Bunun mevcut durumda söz konusu olmadığı aşikardır” şerhi düşmüştü.