Dörtte Dört Kadın Sanat’a yoğun ilgi: Sadece bir ses lazım

  • 09:35 4 Şubat 2024
  • Kültür Sanat
 
Zelal Tunç
 
WAN - STAR Kadın Derneği, ŞanoWan, Aryen Sanat Atölyesi ortaklığıyla, “Dört mevsim, dört sanat dalı, dört eser” etrafında şekillenen,“Ji Çaran Çar, Jin Huner/ Dörtte Dört Kadın Sanat” projesi, yoğun ilgiyle devam ederken, proje fikri ve kadınların ilgisine ilişkin konuşan tiyatro sanatçısı Rugeş Kırıcı, “Kadının kalbinde ve beyninde hakikat her zaman var, sadece bir ses lazım. Onun için gelin diyorum” çağrısı yaptı.
 
STAR Kadın Derneği, Aryen Sanat Atölyesi, ŞanoWan’ın birlikte Wan’da sanatçı ve sanatsever kadınlara yönelik yürüttüğü “Ji Çaran Çar, Jin Huner/ Dörtte Dört Kadın Sanat” projesi tiyatro atölyesiyle sürüyor. Dün itibariyle ŞanoWan sahnesinde başlayan tiyatro atölyesi bugün (Pazar günü) sona erecek. sürecek. Kasım 2023 yılında başlayan bir yıllık proje kapsamında; resim, müzik atölyeleri gerçekleşirken, üç günlük tiyatro atölyesi bu gün de Perihan AVM’nin beşinci katında bulunan ŞanoWan tiyatro sahnesinde  saat 11.00-17.00 arası devam edecek.
 
‘Dört mevsim etrafında şekillenerek dört eser çıkarmaya odaklı’
 
“Ji Çaran Çar, Jin Huner/ Dörtte Dört Kadın Sanat” projesinin amacı ve proje kapsamında düzenledikleri atölyelerle ilgili tiyatro oyuncuları Rugeş Kırıcı ve Perinaz Delazy JINNEWS’e konuştu. 
 
Projenin ana fikrinin, “dört” rakamı olduğuna dikkat çeken Perinaz, “dört” rakamının yılın dört mevsimini işaret ettiğini belirterek “Her mevsim bir eser çıkarmak istiyoruz. Dört sanat dalı, dört atölye, dört eser etrafında şekilleniyor” dedi. 
 
‘Atölyelerle kadınlara dokunmak istiyoruz’
 
Proje süresinin bir yıl olduğunu belirten Perinaz, amacın ise Wan’da yaşayan hem profesyonel hem de amatör olarak sanatla ilgilenen ve alanlarında kendilerini geliştirmek isteyenlere ulaşmak olduğunu söyledi. Alınan atölyeler sonucu çıkan ürünlerle “kısa bir film veya bir konser” hedeflendiğini kaydeden Perinaz, “Üçüncü atölyemiz olan tiyatro atölyesini düzenliyoruz. Daha önce ise resim ve müzik üzerine atölyelerimiz olmuştu. Bu gerçekleştirdiğimiz üç atölyeye de güçlü bir katılım oldu. Atölyelerimize Van ve çevresinde katılım sağlamak isteyen, ilgisi olan tüm kadınlar katılabilirler. Sanatın herhangi bir dalında kendini geliştirmek isteyen kadınlarla tanışmak aynı zamanda sanatçı kadınlar olarak toplumdaki yerimiz üzerine, sanatımızla kadınların sorunlarını nasıl ele alabileceğimiz üzerine sohbet etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Atölyeler kadınlara özel ve ücretsiz düzenleniyor
 
Düzenlenen atölyeler sonucu “Üç çalışma” çıktığını söyleyen Perinaz, “Bu çalışmalardan biri fotoğraf, biri müzik ve biri de tiyatroydu. Ressam Neşe Toprak ile kolaj üzerine fotoğraf çalışması yaptık. Müzik sanatçısı Selda Öztürk ile şarkı söyleme üzerine müzik çalışması yaptık, tiyatro oyuncusu Rugeş Kırıcı ile de oyunculuk üzerine tiyatro çalışması yaptık. Bu üç çalışma da sadece kadınlara açık ve ücretsizdi. Her üç çalışma da gayet güçlü geçti“ dedi.
 
Wan’da hayata geçirilen proje; Riha, Amed, Êlih, Mêrdîn’e taşacak
 
Atölyelerin sonunda sanatsal faaliyetler kapsamında üç aylık teknik ve sanatsal eğitimlerin yapılacağını da belirten Perinaz, “Bu üç ayda katılımcılarımız hangi alanda isterlerse o alanda eğitim alacaklar. Eğitim bittikten sonra ise bir eser çıkarmak istiyoruz. Bu eser ile seyirci ya da dinleyicilerin karşısına çıkmak istiyoruz. Bu eserleri çıkardıktan sonra Kürdistan’da belirlediğimiz dört şehirde bir turne ile eserimizi seyircilere göstermek istiyoruz. Wan’dan çıkan proje; Riha, Amed, Êlih, Mêrdîn’e turnelerle gösterimler düzenlenecek. Ekim ayında bu şehirlere turne düzenlemek istiyoruz. Bu proje kapsamında çıkardığımız eserle daha çok kadınlara erişmek amacındayız. Seyirci karşısına çıkardığımız eserlerde kadınlara özel indirimler uygulanarak düzenlenecek” sözlerini kullandı.
 
Kentte tiyatroya yoğun ilgi
 
Proje kapsamında 2 Şubat günü başlayan ve üç günlük tiyatro atölyesi için gelen tiyatrocu Rugeş Kırıcı da, kadınlarla bir workshop (fikir üretme toplantısı) çalışmasına başladıklarını belirtti. Tiyatro atölyesi için kadınlarla bir araya geldiğini söyleyen Rugeş, duygularını, “Kadınlarla birlikte böyle bir çalışma içerisinde bulunmak benim için çok kıymetli, çünkü çok sık karşılaştığımız bir durum değil. Daha önce de oyuncu olarak Wan’da sahneye, seyirci karşısına çıktım ve yaptığım gözleme göre Wan’da büyük bir kadın potansiyeli var. Kadınları hem bir oyuncu olarak hem de iyi bir izleyici kitlesi olarak görüyorum. Sanata büyük bir ilginin olduğu izlenimi edindim. Bugünkü gözlemimi daha önceki gelişlerimde de edinmiştim. Tiyatro sahnelemek için geldiğim kentte bu kez bu proje kapsamında ‘acaba kadınlar atölye ye gelir mi?’  diye düşünürken katılımın çok fazla olduğunu görünce de ‘acaba ben yetebilir miyim?’ hissine kapıldım. Atölyede birbirimizle bir zaman paylaştık” dedi.
 
‘Bir kadın olarak daha iyi ifade buluyorum’
 
Atölyede yapılan paylaşımlara ilişkin “Hem sanatsal bir paylaşım hem de kadınsal olarak bir paylaşımımız oldu” diyen Rugeş, “Hem beraber oyunlar oynadık hem de hislerimizi paylaştık. Bu yüzden benim için çok özel bir program oldu. Bu tarz çalışmaların çoğalmasını umut ediyoruz. Workshop atölyeleri çok oluyor ama genellikle karma atölyeyeler oluyor bunlar. Sadece kadın olduğunda benim için farkı kadınlar birbirleri iken kendilerini daha fazla açıyor, daha fazla paylaşıyor ve paylaşıma daha açık oluyorlar. Bu konuyla ilgili en büyük gözlemim de çok güzel bir samimiyet oluşuyor. Toplumda kadına yönelik büyük bir baskı var bu baskıyı çok küçük bir çalışmada bile görebiliyoruz. Bu tarz özgün çalışmalarda, ben de bir kadın olarak daha çok açıyorum kendimi diğer kadınlar da daha fazla açıyor. Böylesi paylaşımlarda bir kadının bir söylemi başka bir kadının hayatında bir kıvılcım yaratabiliyor. Böyle bir çalışma için elbette birkaç gün çok kısa bir süre ama bir şeylerin başlangıcı için önemi büyüktür” şeklinde konuştu.
 
Sanatla, ‘bir kıvılcım’ yaratma vurgusu
 
Kadınlar arasında tiyatronun yoğun ilgi bulamasına rağmen “sahnede” kadınların az olduğuna dikkat çeken Rugeş, “Özellikle Kürtçe sanatta kadın sayısı elbette istediğimiz gibi değil. Uzun ve köklü bir uygarlıkta büyük bir rol almış olan kadın sanatta da elbette ki hiç yok değil. Sayı fazla ama istediğimiz kadar değil. Kadın sayısının daha az olmasının birçok sebebi olabilir. Toplumsal sebepler, tarihi sebepler, politik sebepler gibi birçok sebep var. Fakat artık kadınlar için alanlar açılıyor. Bundan sonraki adım ise artık keşfetmek ve görünür kılmak. Ben uzun yıllardır Kürt tiyatrosunda yer alıyorum ve canlı canlı seyircinin karşısına çıkıyorum. Bir kişi için bile bir kıvılcım yakabilirsem benim için çok önemli bir şey” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kadının beyninde kalbinde hakikat var: Sadece bir ses lazım’
 
Ülkede kadın, Kürt ve muhalif olmaktan dolayı karşı karşıya kaldığı zorluklara vurgu yapan Rugeş, şunları söyledi: “Sadece sanat için değil eğer ki Kürt isen ve kadınsan daha fazla enerji sarf etmek gerekiyor. Ya da daha fazla çalışman gerekiyor. Maalesef bu da bizim bir gerçekliğimizdir ve bunu da görmek gerekir. Ama kadınların kendilerini ifade edebilecekleri alanlarımız var. Ben şunu diyebilirim ki, korkmayın bütün korkular kadının etrafında inşa ediliyor. Biz artık bunu görebiliyoruz, artık görünür bir durum bu. Kendini sanatın herhangi bir dalında ifade edebilecek herkes bir adım atmalı. Artık kadınların kendilerini ifade edebilmeleri için çok alan var ve ben sadece davet edebilirim: Gelin beraber birbirimize güç verelim ve bir şeyler inşa edelim. Gelecek için de bir şeyler inşa edelim. Özellikle tiyatro yaptığım için söylüyorum; gelecek için kadınların bu alanda olması çok önemli. Dil için, kültür için, gerçek için ve hakikat için. Bana göre kadının kalbinde de beyninde de hakikat her zaman var, sadece bir ses lazım bazen onun için gelin diyorum.”