Alişer ve Zarife’nin aşkında gizli olan anlam: Heval

  • 09:01 9 Haziran 2023
  • Jıneolojî Tartışmaları
 
“Kadın ile erkek arasındaki bağın hakimiyet ilişkisine dönüştüğü günümüzde heval kavramının eş yaşam ilişkilerindeki anlamına odaklanmak elbette önemlidir. Bu kavramın kapsadığı anlamın eş yaşam ilişkilerinde büründüğü hakikatin özgürlük ile olan bağlantısı da incelenmeye değer bir konudur. Karşılıklı saygı, sevgi ve güvene dayalı bir eş yaşam ilişkisinde yeri geldiğinde birbiri için canını feda etme erdemi ise bütünlüklü bir bakış açısını gerektirir.”
 
Nagihan Akarsel
 
“Dağ unutmaz Alişer’i 
 
Rüzgârda saklar 
 
Gül unutmaz Zarife’yi 
 
Şebnemde saklar” (Yılmaz Odabaşı)
 
Kürdistan tarihinde sevgilerini özgürlüğe adayan kahramanlar az değildir. Hem tarihe hem topluma hem de toplumun temeli olan eş yaşama dair bir not düşen bu kahramanlardan Edule ve Derwêş’in anlamlı direnişi, Alişer ve Zarife’nin hevalliği yine Reşoya Silo ve Zeyno’nun güveni ayrıca incelenmeye değerdir. Bugün bu aşkların sosyolojisini, kültürünü ve sanatını yaratan ardılları olan Zeryanları ve Çiyagerleri anlamak ise başlı başına özgürlüğü nakşetmektir.
 
Zarife’nin Alişer’e “heval” demesiyle farklı bir anlama zemin hazırlayan Koçgiri direnişini anlatmak elbette bu yazının konusu değildir. Ancak Zarife ve Alişer’in özgürlük mücadelesinde saklı olan direnişini ve eş yaşam ilişkilerini anlamak önemlidir. Mücadelelerinin yanı sıra eş yaşamda yakaladıkları saygı, sevgi ve güven ile de tarihe not düşen bu kahramanların hikâyesi gerçekleşmeyen aşkların trajedisine son verme arayışıdır. Bu arayışın yöntemine dair güçlü bir vurgudur. Trajediyle sonuçlansa da bu trajedinin sonsuz olmadığının müjdesini içinde taşıyan bir umuttur. Koçgiri direnişindeki bu çift; Zarife’siz bir Alişer’in ya da Alişer’siz bir Zarife’nin olamayacağının bilgisini veren bir eş yaşam örneğidir. Özgür bir yaşamın arayışçıları olarak kendi farklılıklarının bilincinde mücadele eden ve birbirileri için canlarını feda etmeye hazır olan iki özgür bireydir.
 
Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde yol arkadaşlarının birbiri için kullandıkları heval kavramı aynı zamanda birbirileri için canlarını feda etme anlamına gelmektedir. İhsan Eliaçık’ın İsa’nın havarilerinde geçen havari kavramının heval anlamına geldiği yönündeki bilgisi de bu kavramın derinliğini ifade etmesi açısından dikkat çekicidir. Yine Êzidîlerde eşlerin birbirini “haval” diye tarif etmesi de önemli bir bilgidir. Demokratik uygarlığın direniş damarının bilgi ve sezgisini içinde taşıyan bir kavram olduğu aşikardır. Arkadaş anlamına da gelen heval kelimesinin coğrafyamızda büründüğü anlam ise kısaca birbiri uğruna canını feda edecek kadar birbirini sevmektir. Etimolojik olarak incelediğimizde Kürtçe’nin Kurmanci lehçesinde heval; arkadaş ve yoldaş olarak kullanılmaktadır. Kurmanci “hev” yani “birlikte, beraber” kökeninden gelmektedir. Farsça’da olan “ham” sözcüğü ile eş kökenlidir. Töre Sivrioğlu’nun “Avesta Dili, Grameri ve Sözlüğü” adlı kitabında ise heval sözcüğünün Türkçe’de arkadaş, Sanskritcede priyakrit, Avestada frya, Pehlevicede dost, Farsça da dost, Zazaca da ombaz olduğu ifade edilmektedir. 
 
Kitapta; “Avesta’da birçok arkadaş tanımı ve kelimesi vardır. Türkçe’ye dost olarak tercüme edilmiş olan frya’nın Germen dillerinde arkadaş demek olan freund/friend ile olan benzerliği ortadadır. Diğer bir arkadaş kelimesi birçok varyasyonu bulunan riatha/rataya’dır. Mithra’nın sekiz arkadaşı onun için casusluk yaparlar. Karı koca ya da sevgili anlamında kullanılan yatak arkadaşı haxan, iyi arkadaş dost anlamında ise hushaxa veya hushaxi kullanılmaktadır. Olumsuz anlamlar taşıyan zişta ise kötülerle arkadaşlık kuranlar için kullanılır; “daêva, zişta”. Aşao-urvata ise doğrulukla arkadaşlık kurandır. Arkadaşlık ise “axşiti” doğrudan barış kelimesi ile ilintilidir. Arkadaşlıkla ilgili kelimeler barış hariç modern İrani dillerde bulunmamaktadır” demektedir. 
 
Kadın ile erkek arasındaki bağın hakimiyet ilişkisine dönüştüğü günümüzde heval kavramının eş yaşam ilişkilerindeki anlamına odaklanmak elbette önemlidir. Bu kavramın kapsadığı anlamın eş yaşam ilişkilerinde büründüğü hakikatin özgürlük ile olan bağlantısı da incelenmeye değer bir konudur. Karşılıklı saygı, sevgi ve güvene dayalı bir eş yaşam ilişkisinde yeri geldiğinde birbiri için canını feda etme erdemi ise bütünlüklü bir bakış açısını gerektirir. Kadının “mülk”, erkeğin “sahip” olduğu günümüz ilişkilerinde bu ilişkilerin sonucu olan katliamların, tecavüzlerin, tacizlerin, cinnetlerin çözümlenmesi açısından da gereklidir. Mülkü üzerinde her türlü tasarruf hakkına sahip olan, yeri geldiğinde seven yeri geldiğinde döven bir erkek egemen anlayışa karşı hevallik bağına dayanan ilişkileri yaratmak önemlidir. Duygu ilişkilerinin bedensel paylaşımların ötesinde bir anlamı olduğunu ve bu anlam keşfedildikçe bedenine yabancılaşan gerçeğin kendini tanımasının daha çabuk gerçekleştiğini anlatır. Ve tarihten örnekler bu bağın yaratılmasının imkânsız olmadığını bize anlatır.
 
Not: Yazının devamı “Zarife’nin Hevali Alişer” başlığıyla haftaya yayınlanacaktır.