KBG: Seda ve Sibel'e özgürlük!

  • 19:50 18 Nisan 2024
  • Güncel
İSTANBUL- KBG, Wan’da irade gaspını protesto ettikleri için tutuklanan Kampüs Cadıları üyesi Sedanur Uğur ve Mor Dayanışma üyesi Sibel Örkmez’in siyasi koğuşa geçme talebinin engellenmesine dair basın toplantısı gerçekleştirerek “Van halkının iradesini savunmak suç değildir. Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Seda ve Sibel'e Özgürlük” dedi.
 
Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), Wan'da DEM Parti belediye eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a mazabaata verilmemesine karşı İzmir’de 2 Nisan tarihinde gerçekleşen eylemde tutuklanan Kampüs Cadıları üyesi Sedanur Uğur ve Mor Dayanışma üyesi Sibel Örkmez’in siyasi koğuşa geçme talebinin engellenmesine dair Mor Dayanışma Derneği’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın metnini Mor Dayanışma üyesi İrem Kayıkçı okudu.
 
‘AKP-MHP suç ittifakı her gün yeni bir suç daha işliyor’
 
“AKP-MHP suç ittifakı, her gün yeni bir suç daha işliyor”  diyen İrem,  düşman politikalarının her geçen gün derinleştiğini belirtti. İrem, “31 Mart’ta gerçekleşen yerel seçimlerde AKP-MHP iktidarı önemli oranda geriledi. Özellikle kayyum ile gasp ettikleri şehirlerde halk iradesinin duvarına çarptılar. Bunun öcünü almak istercesine yeni bir kayyum politikasını yürürlüğe koymak için mazbatayı, Van’da halkın yarısından fazlasının oyuyla seçilen Abdullah Zeydan’a değil, ikinci sıradaki AKP’li adaya vermeye çalıştılar. Kürt halkının iradesini gasp etmeye dönük bu harekete, bu coğrafyanın her yerinden çeşitli protestolarla karşılık verildi. 2 Nisan’da İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, Van halkının iradesinin tanınması ve gaspçı politikaların son bulması için bir eylem düzenlendi. Polis eyleme biber gazı ve plastik mermi ile saldırıp, 6 kişiyi işkenceyle gözaltına aldı. Eylemciler de avukatlar da gözaltı süresince çeşitli işkencelere maruz kaldı” dedi.
 
‘Arkadaşlarımızın can güvenliği sağlanmıyor’
 
Kampüs Cadıları üyesi Sedanur Uğur ve Mor Dayanışma üyesi Sibel Örkmez’in hiçbir geçerli delil olmamasına rağmen tutuklandığının altını çizen İrem,  Wan halkının direnişinin kazandığını ama arkadaşlarının 16 gündür hukuksuzca Şakran Cezaevi’nde tutulduğunu ve cezaevi yönetimi tarafından baskı, tehdit ve işkenceye uğradığını dile getirdi. İrem, “Adli koğuşta tutulan arkadaşlarımızın can güvenliği sağlanmıyor, siyasi koğuşa geçme talepleri yok sayılıyor. Dem Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, cezaevi yönetimi ile yaptığı görüşmede bayramdan sonra arkadaşlarımızın siyasi koğuşa aktarılacağı sözünü almıştı. Fakat cezaevi müdürü telefonlara çıkmıyor, adeta kaçıyor. Yapılan son avukat görüşmelerinde de cezaevi yönetiminin baskıcı ve tehditkâr tutumuna ilişkin yeni bilgiler öğrendik. Hukuksuz olmasına rağmen savcının odasından polislerin çıkmadığını ve avukatların itirazlarının yok sayıldığını öğrendik. Gardiyanların arkadaşlarımıza ‘Siyasi tutuklularla kalırsanız oradan bir daha çıkamazsınız. Ortalığı karıştırırsanız, sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ şeklinde tehdit ettiklerini öğrendik. Homofobik yönetim, lezbiyenlerin olduğu koğuşu tecavüzcülerin koğuşu olarak nitelendirip, arkadaşlarımıza bunu tehdit olarak kullanıyor.”
 
‘Van halkının iradesini savunmak suç değildir’
 
İrem son olarak şunları dile getirdi: “İktidar; polisiyle, cezaevi yönetimiyle, yargısıyla suç işlemeye devam ediyor. İktidar, tacizcileri, tecavüzcüleri korurken, LGBTİ+ nefretini körüklerken; bir yandan da tüm kurumlarında LGBTİ+ları kriminalize etmeye çalışıyor, kadınlara ve lubunyalara yönelik baskı politikalarını artırıyor. Kadın cinayetleri, çocuk istismarı, nefret cinayetleri haberlerine her gün bir yenisi eklenirken; kadın mücadelesinden arkadaşlarımızın tutuklanması tesadüf değil. Örgütlü kadın mücadelemizin gücünü kırmak isteyenleri biliyoruz, görüyoruz! Ama kayyumlara karşı mücadele etmekten ve faşist, LGBTİ+ düşmanı, kadın düşmanı politikalar karşısında örgütlü kadın mücadelemizi büyütmekten vazgeçmeyeceğiz! 2911 sayılı kanuna muhalefetten arkadaşlarımızı tutuklayan bu düzenin tam karşısındayız. Varlığımıza, gösteri ve protestolara katılmak gibi en temel haklarımızı kullanmamıza dahi tahammülü olmayan bu iktidara yanıtımızı evlerde, sokaklarda, hapishanelerde vermeye devam edeceğiz. Van halkının iradesini savunmak suç değildir. Fakat hapishane yönetiminin, erkek devlet zihniyetinin yaptıkları suçtur! Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Seda ve Sibel'e özgürlük!”
 
Açıklama “Jin jiyan azadi” sloganları ve alkışlarla son buldu.