89 yıllık bir öykü ‘Emine Hanım'ın Romanı’ çizgilere taşındı

  • 09:03 8 Kasım 2020
  • Kültür Sanat
ANKARA - Çizer Aslı Alpar’ın “Özel olan politiktir” sloganıyla anneannesinin yaşamından yola çıkarak, Türkiye’nin yakın tarihini bir kadının gözünden anlattığı çalışması Emine Hanım’ın Romanı, Karakarga Yayınları’ndan çıktı.
 
“Sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz çizgiler” şiarıyla, Kafa dergisi ve Kaosgl.org gazetesindeki çizimleriyle tanınan çizer Aslı Alpar, “Özel olan politiktir” sloganıyla anneannesinin yaşamından yola çıkarak hazırladığı  çizgili biyografi ‘Emine Hanım'ın Romanı’ ile 1920’lerden bugüne bir kadının hikayesini anlatıyor.
 
Emine Hanım’ın yaşam izlerini, aile albümü üzerindeki çizgilerle tamamlayan Aslı; “kaybolan, izleri silinen Emine Hanım’ın hayatı değerlidir; tıpkı cinsiyet eşitsizliğinden ötürü değersizleştirilen tüm hayatlar gibi” diyor.
 
Kitap bir yandan “sıradan” bir yaşam öyküsünü anlatırken diğer yandan günümüzde de ataerkil kültürün ruh sağlığı üzerindeki etkisini, ruh sağlığı sorunları nedeniyle ötekileştirilmeyi Emine Hanım’ın hayatıyla yansıtıyor.
 
Aslı, “Emine Hanım hayal dünyası ile kaba saba, cinsiyetçi dünyanın ortasında sıkışıp kaldı ve ömrünü de öyle tamamladı” diyor ve bu çizgi romanla Emine Hanım’ın hikayesinin, birçok kadının hikayesi olduğunu yeniden görüyoruz.
 
‘Hikayeyi anlatarak ‘katili gördüm’ demiş oldum’
 
“Genç ölümlerin ülkesinde 89 yaşında bir kadının hayatı neden anlatılsın ki” sorusuyla kitaba giriş yapan Aslı, hikayeyi anlatma hevesini iki sebeple yitirmediğini belirtiyor. Aslı, “İlki Türkiye’de benim tanık olduğum yakın tarihle, anneanneme hayatı dar eden dönemin dinamiklerinin benzerliği. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir toplumda tek başına bulunmuyor ki; bu eşitsizliği güçlendiren ve destekleyen sınıflı toplum yapısı, ırkçılık ve dahası yaşadıklarımızın sebebi” diyerek, ikinci nedenin daha özel olduğunu ve geçmişi anlatmadan duramadığını aktarıyor. Aslı, “Anneannemin aslında yaşayamadığı hayatı bildiğim halde susmaya devam etmek, onu kuşatan faillerin suç ortağı gibi hissettiriyordu. Bu hikayeyi anlatarak ‘katili gördüm’ demiş oldum bir anlamda” diyor. 
 
‘Farklı sınıflardan, kültürlerden birçok kadının hikayesi’
 
Emine Hanım’ın Romanı’nın geçmişten ve günümüze birçok kadının da hikayesi olduğuna değinen Aslı, “Farklı sınıflardan, farklı kültürlerden ve farklı dönemlerden toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaraladığı çok kadının hikayesi olabilir. Biraz da bu tanıklığı o sebeple yazıp çizdim” diye ifade ediyor. 
 
‘Koşullar aldığımız kararlarda belirleyici etkiye sahip’
 
“Boşansam nereye gideceğim” diyen Emine Hanım gibi hala çok sayıda kadın bu düşünceyle tüm yaşamını istemediği yerde, istemediği insanlarla geçiriyor. Emine Hanım’ın günümüz koşullarında yaşasaydı birtakım normları aşıp yoluna devam edeceğini belirten Aslı, “Emine hanımın çocuklarının sonuncusu benim annem, kocasını boşama cesareti gösterebilmiş bir kadın. Bu cesareti elbette boşandığında gideceği bir yer olmasından da aldı ama döneminin kadın hareketinden de aldı" diye ekliyor. 
 
"Annemle aynı dönemde yaşayıp ‘boşansam nereye gideceğim’ cümlesini kuranlar da var anneannemle aynı dönemde yaşayıp boşanabilmiş kadınlarda vardı” diyen Aslı, içinde yaşadığımız koşulların ve dönemlerin çok belirleyici olduğuna işaret ediyor. 
 
‘Emine Hanım’ın söyleyemediklerini kadınlar alanlarda bağıra bağıra söylüyor’
 
Her çeşit sömürge şiddetiyle mücadele eden toplumsal hareketlerde kadının toplumsal mücadelesinin yerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Aslı,  kadınların mücadelesinin o günlerden bugünlere toplumsal eşitsizliğin de arttığını ancak diyalektik olarak mücadelenin büyüdüğünü ifade  ediyor. Aslı,“Emine hanımın söylemediklerini çeşitli kentlerden kadınlar alanlarda, sokaklarda bağıra bağıra söylüyor. Bu az bir şey değildir” diyor.