Özgür Basın’a yönelik saldırılara tepki

  • 18:19 24 Nisan 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Kürt basınına dönük saldırılara yönelik yapılan açıklamalarda “Haksız, hukuksuz ve korsanca saldırıları lanetliyoruz. Bu saldırı ve imha aklımdan vazgeçin” dedi. 
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Irak ve Güney Kurdistan’a gerçekleştirmiş olduğu ziyaretlerin hemen ardından 23 Nisan’da gece saatlerinde Belçika’da Stêrk TV ve Medya Haber TV’nin stüdyolarına polis baskını gerçekleştirildi. Baskında çok sayıda malzemeye zarar verilirken, eş zamanlı olarak İstanbul, Ankara ve Riha’da (Urfa) yapılan ev baskınlarında 9 Özgür Basın emekçisi gözaltına alındı. Yapılan saldırıya karşı Amed Emek ve Demokrasi Platformu Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan Rojava Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Barış Anneleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Parti ve DBP il ve ilçe örgütleri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (Med-TUHAD-FED) ve birçok yurttaş katıldı.
 
‘Özgür Basın’a saldırılar sürüyor’
 
Özgür Basın’a yönelik eş zamanlı gerçekleştirilen saldırıları lanetlediklerini dile getiren Amed Emek ve Demokrasi Platformu üyesi Cansu Şahin, “Yıllardır Kürt basınına yönelik yapılan her saldırı ve operasyon, Kürt halkına yönelik daha büyük ve kapsamlı saldırı hazırlıklarının göstergesi olmuştur. Kürt halkının sesi olan basını susturma çabalarının, daha sonra yapılacak saldırıları görünmez kılma amacında olduğu defalarca kanıtlanmıştır. 21 Aralık 2011’de Kürt basınına yönelik yapılan tarihin en kapsamlı gözaltı ve tutuklama operasyonundan sadece 7 gün sonra savaş uçaklarıyla Roboskî Katliamı gerçekleştirilmişti. AKP-MHP iktidarının Kürt halkına yönelik kapsamlı saldırı planları yaptığı, Erdoğan’ın yıllar sonra Irak hükümetiyle bunun pazarlığını yürüttüğü böylesi bir dönemde Kürt basınına içeride ve dışarıda bu operasyonların yapılmış olması da boşuna değildir. Ne yazık ki bölgesel ve uluslararası güçler bu saldırı planlarının bir parçası haline getirilmek isteniyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Belçika’nın Türkiye ile pazarlığı utanç verici’ 
 
Cansu, bu saldırının 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nde yapılmış olmasının, aynı zamanda “inkârcı ve düşmanca tutumun da bir göstergesi olduğunu” söylerken, “Öte yandan Belçika’nın insan hakları, demokrasi ve basın özgürlüğünü Türkiye ile yürüttüğü pazarlıklara kurban etmesi utanç vericidir. Avrupa ülkeleri ne yazık ki çıkarları söz konusu olduğunda her türlü insani değeri pazarlık haline getirebileceğini, bu değerleri baskıcı otoriter yönetimlere peşkeş çekebileceğini ve bu yönetimlere payanda olabileceğini bir kez daha göstermiştir. Bu saldırının 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü’nde yapılmış olması aynı zamanda inkârcı ve düşmanca tutumun da bir göstergesidir” dedi.
 
‘Sonuç alamayacaklar’ 
 
İnkâr ve savaş politikalarını esas alan iktidara uyarılarını yineleyen Cansu, “Türkiye’nin kaynaklarını, Kürt düşmanlığı üzerinden bölgesel ve uluslararası güçlere peşkeş çekmeyin. Denediğiniz yol ve yöntemlerin tamamı iflas etmiştir, hiçbiri sonuç almamıştır, alamayacaktır da. Hazırlığını yaptığınız yeni saldırı ve katliam politikaları ve Kürt basınını susturma çabalarınız Türkiye’ye kaybettirmek dışında bir işe yaramayacaktır. Türkiye toplumunun ve Kürt halkının 31 Mart seçim sonuçlarıyla verdiği ‘normalleşme, çözüm, demokratikleşme’ mesajlarını dikkate alarak bu saldırı ve imha aklından vazgeçin. Tarihte defalarca kez kanıtlandığı gibi çözümsüzlükte ısrar eden herkes aynı hüsranı ve akıbeti yaşamaktan kurtulamaz” şeklinde konuştu.
 
‘Türkiye bir kaos ve krizi kaldıramaz’
 
Cansu, Türkiye’nin yeni çözümsüzlüğe, krize ve kaosa sürüklenmesini istemeyen herkesi bu saldırılara karşı duyarlı olmaya çağırırken, “Yapılan saldırıların derhal durdurulması çağrısını yapıyor, özgür ve muhalif basınla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz” mesajını verdi.
 
Mêrdîn
 
Mêrdîn’de DEM Parti, DBP ve TJA tarafından ortak açıklama yapıldı. Karayolları Parkı’nda yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katılırken, “Özgür Basın Susturulamaz” pankartı açıldı
 
Ortak basın metnini okuyan DEM Parti İl Eşbaşkanı Necla Acıbuca, Özgür Basına dönük saldırıların Kürt halkına yönelik daha büyük ve kapsamlı saldırı hazırlıklarının göstergesi olduğunu belirterek, “Bu saldırının 22 Nisan Kürt Gazetecilik Günü'nde yapılmış olması aynı zamanda inkârcı ve düşmanca tutumun da bir göstergesidir. İnkâr ve savaş politikalarını esas alan iktidarı uyarıyoruz: Türkiye'nin kaynaklarını, Kürt düşmanlığı üzerinden bölgesel ve uluslararası güçlere peşkeş çekmeyin. Denediğiniz yol ve yöntemlerin tamamı iflas etmiştir, hiçbiri sonuç almamıştır, alamayacaktır da. Hazırlığını yaptığınız yeni saldırı ve katliam politikaları ve Kürt basınını susturma çabalarınız Türkiye'ye kaybettirmek dışında bir işe yaramayacaktır” dedi. Acıbuca, saldırıların derhal durdurulması çağrısını yaptıklarını belirterek, özgür ve muhalif basınla dayanışma içinde olmayı sürdüreceklerinin altını çizdi.
 
Dêrsim
 
DEM Parti Dêrsim İl Örgütü de saldırıları Seyit Rıza Meydanı’nda gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamada konuşan DEM Parti Dêrsim İl Eşbaşkanı Esma Ateş, “Demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü alanlarında sözüm ona ilerici ve demokratik olarak lanse edilen Belçika ve diğer Avrupa ülkeleri, konu çıkarları olduğunda, bu değerleri Türkiye ve diğer ülkelerle yapılan pazarlıklar sonucu kolayca yok sayabilmekte, çiğneyebilmektedir” diyerek, saldırıların amacının Kürt halkının sesini kısmak olduğunu söyledi. 
 
‘Basın emekçileri serbest bırakılsın' 
 
İstanbul, Ankara ve Riha’da yapılan gözaltıların Türkiye’nin Irak ve ziyaretleri sonrasında yaşanmış olmasına dikkati çeken Esma, “Özgür Basına ve Kürt halkına yönelik bu saldırı AKP’nin ve saray rejiminin, seçim sonuçlarını hazmedememesi, intikam alması olarak okunmaktadır. 31 Mart günü, seçim sonuçları doğrultusunda, Türkiye halklarının sandıkta verdiği ‘demokrasi, çözüm ve barış’ mesajlarının doğru okunarak bu haksız ve hukuksuz saldırılara bir son verilmesi gerektiğini söylüyoruz” şeklinde konuştu. Özgür ve muhalif basınla her daim dayanışma içerisinde olacaklarını vurgulayan Esma, gözaltına alınan basın emekçilerinin bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu. 
 
Semsûr 
 
Dem Parti Semsûr İl Örgütü, partinin konteynır binasında yapılan açıklamaya il örgütü üye ve yöneticileri de katıldı. 
 
Açıklamayı yapan DEM Parti Semsûr il örgütü yöneticisi Ergün Varhan, Kürt basınına yönelik saldırıların yıllardır devam etiğini belirterek, "Kürt halkına yönelik daha büyük ve  kapsamlı saldırı hazırlıklarını göstergesi olmuştur. Kürt halkının sesi olan basını susturmaya çabalarının, daha sonra yapılacak saldırıları görünmez kılma amacında olduğu defalarca kanıtlanmıştır. 21 Aralık 2011’de Kürt basınına yönelik yapılan tarihin en kapsamlı gözaltı ve tutuklama operasyonundan sadece 7 gün sonra savaş uçaklarıyla Roboski Katliamı gerçekleştirilmişti. AKP-MHP iktidarının Kürt halkına yönelik kapsamlı saldırı planları yaptığı, Erdoğan’ın yıllar sonra Irak hükümetiyle bunun pazarlığını yürüttüğü böylesi bir dönemde Kürt basınına içerde ve dışarda bu operasyonların yapılmış olması da boşuna değildir. Ne yazık ki bölgesel ve uluslararası güçler bu saldırı planlarının bir parçası haline getirilmek isteniyor" dedi.