DİSK Basın- İş’ten gözaltılara tepki: Gazetecileri serbest bırakın

  • 13:07 24 Nisan 2024
  • Güncel
 
İSTANBU L - DİSK Basın- İş, Özgür Basın’a yönelik operasyonlara dair  gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Hiçbir güç halkın haber alma hakkını engelleyemez, Özgür Basın'ı zapturapt altına alamaz. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” dedi. 
 
Belçika’da 22 Nisan gece saatlerinde Stêrk TV ve Medya Haber TV'nin stüdyolarına polis baskını gerçekleştirilmesine, İstanbul, Ankara ve Riha’da düzenlenen ev baskınlarında 9 Özgür Basın emekçisinin gözaltına alınmasına dair Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın- İş) Beyoğlu’nda bulunan binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) üyeleri, Dicle Fırat Gazeteciler (DFG) üyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Özgül Saki ve çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantıda “Özgür Basın susturulamaz” pankartı asılırken gözaltına alınan gazetecilerin fotoğrafları taşındı. Açıklamayı kitle adına DİSK Basın- İş yönetim kurulu üyesi İzel Sezer okudu.
 
‘Saldırıları kınıyoruz’
 
Açıklamada ilk olarak konuşan DFG ve MKG adına konuşan Nezahat Doğan, yapılan saldırıların uzun yıllardır devam ettiğini belirterek,  iktidarın politikaları sonucunda baskılar gerçekleştiğini söyledi. Nezahat, “Hakikatlerin gün yüzüne çıkarılmasını engellemek için ilk gazeteciler ve hakikati dile getirenlere yönelik baskılar gerçekleşmiştir. Her zaman söyledik gazetecilik suç değildir, suç olamaz. Her zaman hukuksuzluğa sessiz kalamayacağımızı ve güç birliğini göstermemiz gerektiğinin altını çizdik. 126 yıldır Kürt basınına yönelik yürütülen bu saldırılar ile Ape Musa’lardan bugüne geldiğimiz yerde ne kalemler yere düşecek ne de kameralarımız karartılacak. Biz olmaya devam edeceğiz. Gerçekler ne şekilde olursa, devletlerin işlediği suçları, sokakta yaşanan, kadının yaşadığı sorun ne olursa gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğiz. Özgür Basın’a yönelik yapılan saldırıları kınıyoruz. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.
 
 ‘İktidarlara en büyük darbe gerçeğin sesinden gelir’
 
Devamında konuşan DEM Parti milletvekili Özgül Saki, “Resmi ideoloji dışında habercilik her zaman devlet tarafından hedef alınacak bir şey olarak gösterilmiştir. Son operasyonu ne Irak ziyareti ne yeni savaş politikalarından ne de kadın düşmanı politikalardan uzak olduğunu düşünmüyoruz. İktidarlara en büyük darbe gerçeğin sesinden gelir ondan dolayı gerçeğin sesini kısmak için bunu yapıldığını biliyoruz. Asıl suç gazetecileri gözaltına almaktır. Yaptığınız suçtur Özgür Basın emekçilerini serbest bırakın” diye çağrı yaptı.
 
‘Savaşta önce gerçekler öldürülür’
 
Ardından DİSK Basın- İş yönetim kurulu üyesi İzel Sezer basın metnini okudu. “Gazetecilik değil, gazeteciliği engellemek suçtur” diyen İzel, hem Türkiye'de hem de Avrupa'da basın kurumları ve gazetecilere yönelik baskınların Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye yönelik olası askeri operasyona ilişkin diplomatik temasların yoğunlaştığı bir dönemde yaşanmasına dikkat çekti. İzel, “Bu ‘savaşta önce gerçekler öldürülür’ politikasına işaret etmektedir. Avrupa'da da Kürt basın kurumlarını hedef alan baskınlar yeni bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Şimdiye kadar Türkiye'de gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamalar karşısında basın özgürlüğüne ilişkin endişelerini belirtmekle yetinen Avrupa Birliği ülkelerinin tıpkı Türkiye'de olduğu gibi ‘terör’ bahanesiyle medya kurumlarına yönelik baskınları, baskıları artıran bir rol oynayacaktır. Basın ve gazetecilik faaliyetlerine yönelik kısıtlamaların devletler arası pazarlık konusu yapıldığının da bariz bir işaretidir. Bu Türkiye'de halihazırda zor koşullarda yürütülen gazetecilik faaliyetine yeni bir darbedir” dedi.
 
‘Hiçbir güç Özgür Basın'ı zapturapt altına alamaz’
 
İzel son olarak şu sözleri kullandı: “Bizler DİSK Basın İş ve meslek örgütleri olarak bir kez daha ifade etmek isteriz ki gazetecilik değil, gazeteciliğin engellenmesi suçtur. Halkın haber alma hakkı, haber üretim süreci suç konusu yapılamaz. Anayasa, yasa ve Avrupa normları, gazetecilik faaliyetlerini değil, engellenmesini suç saymaktadır. Yine ifade etmek isteriz ki hiçbir güç halkın haber alma hakkını engelleyemez, Özgür Basın'ı zapturapt altına alamaz. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” diyerek seslendi.
 
Açıklama, “Özgür Basın susturulamaz” sloganı ve alkışlarla son buldu.