‘Devlet ev emekçisi kadınlara bütçe ayırmalı’

  • 09:07 4 Şubat 2024
  • Emek/Ekonomi
 
Nazlıcan Nujin Yıldız
 
İZMİR - Hafta sonları evlere temizliğe giderek geçimini sağlamaya çalışan ev emekçisi Lütfiye İlhan, kadınların sistem içerisinde iki kez ezildiğini belirterek devletin ev emekçisi kadınlara bütçe ayırması gerektiğini söyledi. 
 
Kurdistan’da devletin 1990’lı yıllarda yürüttüğü savaş politikalarından dolayı bir çok insan topraklarından zorla göç ettirildi. Bunlardan biri de Lütfiye İlhan. 1996 yılında Şirnex’in (Şırnak) Basa (Güçlükonak) ilçesinde yakınlarının da içinde olduğu 11 kişinin katledilip araçta yakılmasının ardından Lütfiye de ailesi ile birlikte İzmir’e göç etmek zorunda kalır. Geldiği İzmir’de de baskılarla karşılaşan Lütfiye, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile kaçırılıp Türkiye’ye getirilmesinin ardından da arkadaşları ile tutuklanır ve bir süre cezaevinde kalır.  
 
Yaşamını İzmir’de sürdürmeye çalışan Lüftfiye, evlere temizlik yapmaya giderek geçimini sağlamaya çalışıyor. Lütfiye, ev emekçisi olarak yaşadığı sorunları anlattı. 
 
Hafta içi kendi evinde hafta sonu başka evlerde çalışıyor
 
Hafta sonları evlere temizlik yapmak için gittiğini paylaşan Lütfiye, kalan günlerde kendi eviyle ilgilendiğini söyledi. Yaşamı boyunca başka bir iş yapmadığını dile getiren Lütfiye, “Tabi ki insan başka işlerle de uğraşmak istiyor ama başka çaremiz yok. Hafta içi küçük oğlum okula gidiyor, evde kalmak zorundayım. Hafta sonu da işe gidiyorum. Çocuklar olmasa belki kendime vakit ayırabilirim ama çocuklara bakmak zorundayım” dedi.
 
‘Kadınlar kendi ayakları üzerinde durmalı’
 
Devletin ev emekçisi kadınlar için bütçe ayırması gerektiğini ifade eden Lütfiye, eskiden erkekler emekli olduklarında kadınların yaşlı maaşı alabildiğini fakat artık bu durumun değiştiğini belirterek “Neden kadınlar erkeklerin eline baksın? Kadınların da kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor. Kadınların da maaşı olsun erkeklerin bütçesinden ayrı” şeklinde konuştu.
 
‘Ben erkeğim, niye iş yapayım diyenler var’
 
Evin işlerini eşiyle paylaştıklarını söyleyen Lütfiye, hafta sonu işe gittiğinde eşinin ev işlerini yaptığını belirtti. Fakat bu durumun kimi insanlara göre değiştiğini ifade eden Lütfiye, kimi erkeklerin “Ben erkeğim, niye iş yapayım?” dediğine dikkat çekerek “Erkeklerin ‘ben bugün evdeyim, eşim işe veya dışarı gitmiş ev işlerini ben yapayım’ demesi lazım. Eşim ve çocuklarımla birlikte ev işlerini beraber yapıyoruz” diye anlattı.
 
‘Kadınlar iki kez eziliyor’
 
Sistem içerisinde erkeklerin bir kez ezildiğini fakat kadınların iki kez ezildiğini vurgulayan Lütfiye, “Kadınlar hem devlet tarafından hem de eşleri tarafından eziliyor. Mesela ben ne kadar da eşimin bana yardımcı olduğunu söylesem de bazen ‘sen kadınsın, bunu yapmak zorundasın’ diyor. Çocuklara senin bakman lazım, senin terbiye etmen lazım. Sen bunu yapmalısın, sen kadınsın. Senin sorumlulukların benimkinden fazla olmalı diyor” dedi.
 
Devlet ev emekçisi kadınlara destek olmalı
 
Devletin ev emekçisi kadınlara bütçe ayırmasıyla evin ihtiyaçlarını karşılayabileceğini belirten Lütfiye, temizlikten kazandığı parayla ev ihtiyaçlarını karşıladığını paylaştı. Eşiyle bu evin ortakları olduğunu söyleyen Lütfiye, “Açsak beraber aç olmamız lazım. Toksak beraber tok olmamız lazım. Kadınların ve erkeklerin kazandıkları bütçeyi beraber kullanmaları lazım. Birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamaları lazım. Devletin de kadınlara destek olması lazım bu konuda, mağdur etmemesi lazım. Kadınlar başka işte çalışmıyorsa devletin yardım etmesi lazım. Başka devletler ev emekçisi kadınlara para veriyor. Çocuklar büyüyüp işe gidene kadar para veriyorlar. Biz de böyle bir şey yok. Çalışırsan paran var ama çalışmıyorsan para yok” diye belirtti.
 
Kadın ve erkek özgür olsun, bu zulümden kurtulsun
 
Ev işlerinin kendisini çok yorduğunu dile getiren Lütfiye, erkekler ve kadınların eşit olmasını istediğini, eşlerin her işi beraber yapmalarını istediğini söyledi. Lütfiye, ev işlerinin paylaşılması durumunda kadının da erkeğin de çok yorulmayacağını ifade ederek “Vicdanlı olmak gerekiyor. Kadın da olsa erkek de olsa insanın vicdanlı olması lazım. Vicdan yoksa, o der ben, sen dersin ben, olmaz. İnşallah hepimizin yolu açık olur. Bu baskı ortamından, bu zulümden kurtuluruz. Bütün kadınlar ve erkekler özgür olur, bu devletin zulmünden de kurtuluruz. Bizler de elimize bayrağımızı alır, yürürüz” diye konuştu.