‘Çocuk işçiliğine karşı devlet yüzeysel çalışmalar yürütüyor’

  • 09:02 14 Eylül 2020
  • Çocuk
Şehriban Abi
 
VAN - Türkiye’de çocuk yaşta çalıştırılanların sayısı her geçen gün artıyor. Çocuk yaşta çalıştırılmanın, beraberinde istismarı da getirdiğini ifade eden psikolog Gülşen Kılıçarslan, “Devlet yüzeysel olarak çalışmalar yürütüyor. İstismar ve çocuk işçiliğinin temel sebebi yoksulluktur” dedi.
 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) 2019 yılı “Çocuk İşgücü Anketi” sonuçlarına göre Türkiye'de 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 457 bin olarak tahmin edilirken, “işçi çocuk” sayısı ise 720 bin. Türkiye’de de savaş, yoksulluk, göç ve şiddetin en büyük mağduriyetini yaşayan kesimi çocuklar oluşturuyor. Artarak devam eden yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda kalan çocukların istismara maruz bırakıldığına dikkat çeken psikolog Gülşen Kılıçarslan işçiliğin çocuklar üzerindeki yansımasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Çocuk işçiliği denildiğinde çocuk kavramı ortadan kalkıyor’
 
“Çalışmak zorunda bırakılan çocuklar” denildiğinde çocuk olma durumunun kaybedildiğini söyleyen psikolog Gülşen Kılıçarslan, bir çocuğa denk gelindiği zaman kendisine ne istediği sorulduğunda çocuğun isteklerinde temel ihtiyaç veya çocuksu isteklerin olduğunu belirtti. Gülşen, “Çünkü çocukların asıl ihtiyaçları temel gıdalar ve yaşlarından ötürü çocukça istekler oldu” dedi.
 
‘Çalışan çocuklar her türlü istismara maruz kalıyorlar’
 
Çocukların kamu alanlarında kağıt topladığını, selpak ve su sattığını, ayakkabı boyacılığı yaptığını ve sanayilerde çalıştığını hatırlatan Gülşen, çocukların bu süreçte birçok farklı insanla karşılaştığına işaret etti. “Bundan kaynaklı çocuklar istismara açık bir alanda olmalarından ötürü her türlü istismara maruz bırakılıyor” diyen Gülşen, “Geçim ve yoksulluktan kaynaklı ailelerinin zoruyla çalıştırılıyor. Çünkü bir çocuk kolay kolay çalışmayı akıl edemez ya da bir yerden destek alabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Çocukların çalıştığı alanda sözlü ve fiziksel olarak da istismara maruz kalıyorlar. Bunun yanı sıra hakarete ve aşağılanmaya da maruz kalıyor” şeklinde konuştu.
 
‘İstismara maruz bırakılan çocuklar farklı bireyler oluyor’
 
Çocukların emeğiyle ekonominin sağlanmasının başlı başına büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Gülşen, “Çocuklar için çok büyük bir sorumluluk ve üstünde durmamız gereken bir sorun. Çocuklar isteyerek bu işi omuzlamamıştır. Çalıştırılan çocuklar psikolojik olarak çok farklı etkiler yaşıyor. Kötü alışkanlıklara da alışan bir birey oluyor. Şiddete ve istismara uğrayan çocuklar dışarıya karşı içine kapanabilir ya da öfkeli bir birey de oluyor” ifadelerinde bulundu.
 
‘Yoksullaşmanın önüne geçilmesi gerekiyor’ 
 
Gülşen, devletin çalışmak zorunda kalan çocuklar ile ilgili çok sağlam politikalar üretmesi gerektiğini söyleyerek bu politikayı üretirken de çocukları her açıdan düşünmesinin zorunluluğunu vurguladı. Çocuklar için yapılan çalışmaların yüzeysel olduğunu belirten Gülşen, buna karşı yoksullaşmanın önüne geçilmesi ve toplumun örgütlenmesi gerektiğini kaydetti.