'Ne tutuklamalar ne çıplak arama Özgür Basın'a geri adım attıramayacak'

  • 18:56 3 Mayıs 2024
  • Güncel
İSTANBUL - Gazeteci Solin Dal’a çıplak arama yapılmasına ve tutsak gazeteciler için basın açıklaması gerçekleştiren kadın gazeteciler, Özgür Bası'nın hakikatı yazmaya devam edeceğini söyleyerek, “Ne tutuklamalar ne baskılar ne çıplak arama gibi işkenceler Özgür Basın'a geri adım attıramayacak. Deşifre ediyoruz. Arkadaşımızın saçının teline zarar gelirse sorumlusu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi yönetimidir” dedi.
 
İstanbul'da kadın gazeteciler öncülüğünde, 23 Nisan günü tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabiri Solin Dal’a çıplak arama yapılmasına ve tutsak gazeteciler için Şişhane Meydanı'nda 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü vesilesiyle basın açıklaması gerçekleştirildi. “Gazetecilik değil çıplak arama işkencesi suçtur” pankartının açıldığı açıklamada kitle elinde “Gazetecileri serbest bırakın”, Hakikatin kalemi kırılmaz”, “Özgür basın susmadı susmayacak dövizlerini taşıdı. Eylemde sık sık “Esra Solin yalnız değildir”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Tecrit insanlık suçudur”, “Özgür basın susmayacak” sloganları atıldı.
 
Açıklamaya kitlesel katılımı
 
Açıklamaya Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) üyeleri, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri, Feminst kadınlar, çok sayıda gazeteci, Adalet Nöbeti Annesi Fince Akman, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Genel sözcüsü Esengül Demir, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Özgül Saki, Cengiz Çiçek, Cumartesi Anneleri, Kırkyama Kadın Dayanışması üyeleri, Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) üyeleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) üyeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şube başkanı Gülseren Yoleri katıldı.
Açıklamanın Türkçesini Serpil Ünal, Kürtçesini Nuda Arıca okudu.
 
‘Gazeteciler değil, çıplak arama yapanlar yargılanmalıdır’
 
Esra’nın yaşadığı hak ihlallerini dile getiren Serpil, Gazeteci arkadaşımıza ilk gün su verilmedi, sadece bir parça ekmek verildi. Kasıtlı olarak aç bırakıldı. Ayrıca havalandırma hakkı da kullandırılmadı. Kabul etmiyoruz. Yapılanların tamamı suçtur, insan haklarına aykırıdır. Bugün hakikat mücadelesi veren özgür basın çalışanları iktidarın hedefinde. Onlarca özgür basın çalışanı sistematik saldırılar nedeniyle cezaevine konuyor. Fakat her koşulda gazetecilik yapmaya devam ediyorlar. Biz ve gazeteciler olarak basının özgürlüğünü savunmaktan ve hakikat mücadelesi vermekten vazgeçmiyoruz. Özgür Basın her koşulda bedel ödemeye ve bu ülkedeki karanlıkları aydınlatmaya devam edecek. Ne tutuklamalar ne baskılar ne çıplak arama gibi işkenceler özgür basına geri adım attıramayacak. Deşifre ediyoruz. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadınlara işkence var. Gazeteciler değil, kadın gazeteciye işkence edenler cezalandırılmalı. Gazetecilik değil çıplak arama suçtur. Gazeteciler değil, çıplak arama yapanlar yargılanmalıdır” dedi.
 
‘Arkadaşımızın saçının teline zarar gelirse sorumlusu cezaevidir’
 
“AYM’nin 2 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi, çıplak aramaya maruz kalan bir kadının başvurusunda, ‘kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine’ karar verdi” diyerek önceki dönemlerde yaşanan çıplak arama davalarını dile getiren Serpil şöyle devam etti: “Biz, Kadın Gazeteciler olarak kadınlar olarak, gazeteci arkadaşımız Esra Solin Dal’a Bakırköy Cezaevi’nde yapılan çıplak arama işkencesinin suç olduğunu görüyor, biliyor ve deşifre ediyoruz. Gazetecilik yapmak suç değil, yargılama konusu yapılmamalıdır. İnsan onurunu kırıcı uygulamalar yapmak bir insana işkence etmek suçtur, yargılama konusudur. Gazeteciler ve kadınlar olarak diyoruz ki eğer arkadaşımızın saçının teline zarar gelirse sorumlusu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi yönetimidir. Konuyu takip etmeye, mahpus kadın Esra Solin’e ve tüm kadın mahpuslara yönelik yapılan hak ihlallerini deşifre etmeye devam edeceğiz. Esra Solin yalnız değildir.” 
 
 ‘Bu düzeni alaşağı edeceğiz’
 
Açıklamanın ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, “Kadın gazeteciler olmasa erkek şiddet örtbas edilecekti. Kadın gazetecilerin mücadelesi ile erkek egemenliğine karşı özgürlük, eşitlik isteyenler tereddüt etmedi. Kadın basın emekçilerinin çabasını görüyoruz. Kadınların yaşadığı emek sömürüsünü, şiddeti, şüpheli denilen ölümlerin arkasında erkek şiddet ve devlet desteğini ortaya çıkaran kadın gazetecilerdir. Kadın hareket ile birlikte bu düzeni alaşağı edeceğiz” diye belirtti.
 
‘Onlar olmazsa hakikatin gizli kalacak’
 
Basın özgürlüğü gününde gazetecilere yapılan haksızlığı konuştuklarına dikkat çeken İHD İstanbul Şube başkanı Gülseren Yoleri,  gazetecilerin yürüttükleri çalışma ile insan hakları mücadelesine yaptıkları katkıları vurguladı. Gülseren, “Onlar olmazsa hakikatin gizli kalacağını biliyoruz. Halkın haber alma hakkının onlar tarafından savunulduğunu biliyoruz. Gazetecilere yönelik baskı sadece gazetecilerin sorunu değil hepimizin sorunu. Hakikat ne kadar gizlenirse gerçekten o kadar uzaklaşırız. İnsan hakları savunucuları olarak biat etmeyen gazetecilerin yanında olduğumuzu bildiriyoruz. Kamuoyunun gerçekleri bilme hakkına sahip çıkması gerekiyor. Solin ve diğer gazeteciler yalnız değildir” diye vurguladı. 
 
‘Solin çıkacak haberlerimizi yapmaya devam edecek’
 
Ardından KBG adına konuşan Selin Top, “Solin’in yanındayız. Ne kadın mücadelesi ne gazeteciler susmayacak. Yandaş basın bizim sesimiz olmadı. Özgür basın sesimizi duyuruyor. Özgür basının yanındayız. Cinsel saldırılar kabul edilemez. Solin çıkacak haberlerimizi yapmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
 
‘Tutsaklarımızı çıkartacağız’
 
Son olarak konuşan Adalet Nöbeti annesi Fince Akman, şunları söyledi: “Bu yaptıkları korkudan. Bir insan gazeteciye çıplak arama yapıyorsa bu devletin ayıptır. Bu yaptıklarınız ayıp değil mi? Utanmanız olsun biraz. Bu ayıp Kürtlerin değil sizin ayıbınız. Var olduğumuz sürece davamızın peşinde sürdüreceğiz ve barışı isteyeceğiz. Kürtlerin sonu gelmiyor. Kendi gücümüzle barışı, adaleti getireceğiz ve kazanacağız. Tutsaklarımızı çıkartacağız siz de göreceksiniz.”