Eren Keskin hakkında beraat kararı verildi

  • 14:53 1 Haziran 2023
  • Hukuk
 
 
İZMİR - Deniz Poyraz’ın babası Abdüllillah Poyraz’ın yargılanmasını dijital medya hesabından eleştirdiği için yargılanan İHD Genel Başkanı Eren Keskin hakkında beraat kararı verildi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir il binasına 17 Haziran 2021'de Onur Gencer tarafından yapılan silahlı saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın babası Abdülillah Poyraz hakkında açılan davayı dijital medya hesabından eleştirdiği için hakkında dava açılan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in yargılandığı davanın 2'inci duruşması İzmir 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerini hedef göstermek” ve “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmek” iddialarıyla yargılanan Eren ve avukatları duruşmada hazır bulundu.  Öte yandan Deniz'in annesi Fehime Poyraz, babası Abdülillah Poyraz, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İHD yöneticileri, HDP İzmir il yöneticileri ve çok sayıda hukukçu duruşmayı takip etti. 
 
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada savunmasını yapan Eren, savcının mütaalasını kabul etmediğini söyledi. Onur Gencer hakkında hazırlanan iddianamede avukatların taleplerinin görmezden gelindiğini vurgulayan Eren, "Örneğin bu kişinin faşist örgütlerle ilişkileri saptandı mı? Bu coğrafyanın en büyük şiddet örgütü olan Ülkü Ocakları ile bağlantısı araştırıldı mı? Ülkü Ocakları bu ülkenin sorgulanmayan tek şiddet örgütü. Bu sorgulanmama, örgütün rahatlıkla cinayet işlemesine neden oluyor. Bu katil savcı ve hakimleri açık olarak tehdit etti. Ona soruşturma açılmadı ama bize açılıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) göre böyle bir dava açılamaz. Savcının bunu ifade özgürlüğü olarak değerlendirmesi gerekirdi" şeklinde konuştu.
 
'Bu yargılama bilinçli olarak yürütülüyor'
 
Ardından konuşan Avukat Jiyan Kaya, bu yargılamanın insan hakları savunucularına karşı bilinçli olarak yürütüldüğünü vurguladı. Deniz Poyraz davası rumuzlu hesaptan yapılan paylaşımı paylaşan 300 kişiye soruşturma açıldığını ifade eden Jiyan, "Deniz Poyraz davası ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından takip edilen bir dosya. Deniz Poyraz ırkçı saiklerle yapılan saldırıda öldürüldü. Ancak dava boyunca Onur Gencer'in arkasındaki yapının açığa çıkarılması talepleri reddedildi. Bu nedenle bu paylaşım rahatsızlık verdi ve şu an burada yargılama yapılıyor" dedi. 
 
‘Soruşturma tarafsız değil’
 
Bu soruşturmanın tarafsız olmadığını kaydeden Jiyan, iddianamelerin tamamının "kopyala yapıştır" olarak hazırlandığını dile getirdi. Jiyan, “Bu nedenle iddianame bile düzenlenmeden bu dosyaların kapatılması gerekirdi. Paylaşımın suç unsuru oluşturduğunu söyleyemeyiz. Bir tehdit unsuru oluşmuş durumda değil. Yargının bir ayağını savcılar bir ayağını avukatlar oluşturuyor. Avukatlar adaletin yerine getirilmesi için mücadele etmekte. Avukatın ifade özgürlüğünün sağlanmasının önemli olduğunu, bunun istisnai durumlarda kısıtlanacağını belirtmiştir. Söz konusu paylaşımda yargıya bir eleştiri getirilmiştir. Bundan kaynaklı ifade özgürlüğü ve mesleğinin gereği olarak değerlendirilmesini ve bu nedenle müvekkilimin beraatini talep ediyoruz" sözlerini kullandı. 
 
‘Eren Keskin yanlış kararları eleştirdi’
 
Avukat Jiyan Tosun ise şu ifadelere yer verdi: "Kamu görevlileri eleştiriye katlanmak zorundadır. Savcının verdiği kararı eleştiren müvekkilim yargılanıyor. Bu görevi kötüye kullanma ve kamu kaynaklarının boşa harcanmasıdır. Biz savcının incindiği için buradayız. Eren Keskin avukatlık mesleğine başladığı günden bu yana hukuk kurallarını ve yanlış kararları eleştiren bir yerde durmuştur. Kanunların değiştirilmesi gerektiğinden bahsetmiş ve uzun soluklu bir mücadele yürütmüştür. Bu mücadele sonucu TCK'de değişiklikler yapıldı. Mahkemenin yapması gereken suçun oluşmadığı yönüyle beraat vermesidir. Bir savcının alınganlığından kaynaklı burada enerji sarf ediyoruz. Müvekkilimin atılı suçtan beraat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz." 
 
'Olayın arkasını ön plana çıkarmadı'
 
Son olarak söz alan Deniz Poyraz davası avukatlarından Türkan Aslan Ağaç da, savcının soruşturma esnasındaki hal ve hareketlerine dikkat çekerek, “Binadaki tutumunu görmenizi isterdim. Ortada öldürülmüş bir kadın olmasına rağmen ona bakma gereği dahi hissetmedi. Sadece duvarlardaki fotoğrafları izledi. Daha sonra katil hakkında sadece 24 saatle sınırlı gözaltı kararı verdi. Savcı bey tutuklamadan sonra da hiçbir şey yapmadı. 100'ün üzerinde talep geliştirdik. Bu taleplerin bir kısmını şekilsel olarak yerine getirdi. Olayın arkasını ön plana çıkarmadı. Ama bu sadece savcının sorumluluğu değildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da bu olayla bir bağının olduğunu ve kasıtlı davrandığını düşünüyoruz. Savcı dosyayı sanık ve olay günü ile sınırladı. Sonuç itibariyle de olayın üstü kapatıldı. Bundan sonra savcı bey hangi hırs ile olsa gerek ki kendisini eleştiren bir paylaşımdan kaynaklı bir soruşturma başlattı. Ortada öldürülen bir kadın var bir zahmet savcının da eleştiriye katlanma zahmeti olsun" diye belirtti.
 
'Devlet bazı ölüleri sahipsiz sanıyor'
 
Son olarak söz alan Eren, "Devlet bazı ölüleri sahipsiz zannediyor. Deniz Poyraz'ın katledilmesinden sonra iktidar ortağı olan ve Ülkü Ocakları'nın asıl başkanı olan Devlet Bahçeli bu cinayeti savundu. Bu cinayetin altına imza attı. Türkiye bir hukuk devleti değil. Olacaksa cesur hakim ve savcılara ihtiyaç var" diye konuştu. 
 
‘Beraat kararı verildi’
 
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, suçun yasal unsurlarının oluşmaması gerekçesiyle Eren hakkında beraat kararı verdi.  
 
Duruşmanın ardından İHD ve TİHV, İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. "Hak savunuculuğu yargılanamaz" pankartı açılan açıklamada basın metnini İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Ali Aydın okudu. Açıklamada konuşan Eren, "Bugün verilen beraat kararlarının bilinçli olduğunu düşünüyorum. Ben sadece düşüncelerim nedeniyle 26 yıl ceza aldım. Deniz Poyraz davası konuşulmasın diye beraat kararı veriliyor. Ben bu ülkenin hukuk devleti olduğuna cesur savcıların bu cinayetin arka planını ortaya çıkardıklarında inanacağım. Dolayısıyla verilen beraat kararı ifade özgürlüğüne saygıdan kaynaklı değil Deniz Poyraz davası konuşulmasın diye verildiğini düşünüyorum" dedi.