‘Hakikatin kalemini düşürmeyeceğiz!’

  • 09:18 7 Mayıs 2024
  • Güncel
 
WAN - Kadınlar, Özgür Basın’a yönelik baskılara ilişkin “Bu hukuksuzluğa karşı beraber mücadele edeceğiz, hakikatin kalemini yere düşürmeyeceğiz” mesajını verdi.
 
AKP-MHP iktidarının Özgür Basın’a yönelik baskı ve saldırıları her geçen gün sürüyor. 23 Nisan günü İstanbul merkezli gerçekleştirilen ve 9 gazetecinin gözaltına alındığı operasyon sonucu 3 gazeteci tutuklanmıştı. 6 Mayıs günü de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2021 tarihli bir soruşturma gerekçe gösterilerek aralarında gazeteciler Derya Us ve Nurcan Yalçın’ın da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların dün emniyet ifadeleri alınırken, bugün ise adliyeye çıkarılmaları bekleniyor. 
 
Özgür basına yönelik bitmek bilmeyen baskılara tepki gösteren Wan’daki siyasetçiler, hakikatin kaleminin yere düşmemesi için mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
 
‘Demokrasinin işlemesi basının özgür işlemesine bağlı’
 
Yerine kayyım atanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Erdîş (Erciş) eski Belediye Eşbaşkanı Yıldız Çetin, son günlerde çok sayıda gazetecinin gözaltına alındığını ve tutuklandığını hatırlatarak, “Özgür bir şekilde kendi duygu ve düşüncelerini aktaran, doğru temelde habercilik yapan gazetecilerin gözaltına alınması hukuka aykırıdır. Demokrasinin ve hukukun işleyebilmesi için basının özgür bir şekilde işliyor olması gerekiyor. Basının susturulması doğru değil. Basından ve doğru habercilikle halk bilinçlenir. Toplumun doğru haber alma hakkı vardır, bu hak engellenemez. Özgür Basın susturulamaz” ifadelerini kullandı.
 
‘Özgür Basın Kürdistan’da halkın sesi olmuştur’
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt da AKP-MHP iktidarının yıllardır Özgür Basın’a yönelik şiddet, baskı ve tutuklamaları sistematik şekilde sürdürdüğünü belirtti. Baskıların bilinçli olarak sürdürüldüğünün altını çizen Gülşen, “Hakikatin sesi olan Özgür Basın’a yönelik bu sistemsel şiddetin, baskının, tutuklamaların bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Özgür Basın emekçileri halkın özellikle Kürt halkına sistematik olarak yapılan işkencelerin, baskıların sesi olmuşlardır. Ekolojisinden diline, kültürüne kadar her türlü baskıyı ve yapılan sömürüyü ilk elden her zaman Özgür Basın vermiştir. Bir nevi Kürdistan’da halkın sesi olmuştur. Bizler Kürt halkı olarak, Türkiye halkları olarak özellikle basına yönelik tutuklamaların, gözaltıların karşısında durmalıyız. Bizler hakikatin kaleminin yere düşmemesi için bu sömürünün, şiddetin bir an önce sonlandırılması için tüm Kürdistan ve Türkiye halkını birlik olmaya bu dayanışmayı beraber sağlamaya çağırıyoruz” dedi.
 
Gülşen son olarak, “Bir an önce bu tutuklamalara ve gözaltılara son versinler. Halkımızdan talebimiz dayanışmadır. Kürdistan’da ve Türkiye’de basına yönelik yapılan şiddet ve baskıları kabul etmiyoruz. Hepimiz onların sesiyiz. Kalemlerini yere düşürmeyeceğiz. Her alanda mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajını verdi.
 
‘Basın emekçilerine geri adım attıramayacaklar’
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Zeynep Kaya ise iktidarın 23 Nisan’da Medya Haber TV ve Stêrk TV’ye yönelik baskınlarda olduğu gibi Özgür Basın’a saldırılarını her yerde sürdürdüğünü kaydetti. Amacın halkı gerçeklerden uzak tutmak olduğunu vurgulayan Zeynep, şöyle konuştu: “Bilinsin ki bu halk artık her şeyin farkındadır ve her şeyi biliyor. Bu hükümetin özgürlüğe yönelik baskıları ne olursa olsun bu halk artık özgürlüğün bilincine varmışken kimse bu halka, kadınlara, gençlere özellikle basın emekçilerine geri adım attıramayacaktır. Biz de kadınlar olarak hem kadın mücadelesini hem özgür basındaki arkadaşların mücadelesini sahiplenip mücadelemize her zamankinden daha çok sarılıp daha çok büyütmek için her yerde çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. Bütün kamuoyunun, demokratik kitle güçlerinin demokrasiden yana tavır göstermelerini bekliyoruz. Bir bütün olarak bu haksızlığa karşı çıkmamız gerekiyor. Hep birlikte mücadelemizi yürütürsek bu faşizan yönelimleri bertaraf edeceğimize inanıyoruz. Mücadelemizi hep birlikte büyütelim.”