Virüsler farklı korunma yöntemi aynı

  • 09:08 21 Ocak 2023
  • Sağlık/Spor
 
Rojda Aydın
 
AMED - SES Amed Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, hastanelerin acil bölümlerinin henüz ismi bilinmeyen virüsten dolayı tıka basa dolu olduğunu aktarırken, hijyen konusuna dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
 
Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve 2020’de Türkiye’yi de etkisi altına alan Covid-19 pandemisinde ülkelerin paylaştığı rakamlara göre şimdiye dek 670 milyonu aşkın Covid-19 vakası görüldü, 7 milyona yakın insan da pandemi nedeniyle yaşamını yitirdi. Türkiye’de ise yine resmi rakamlara göre şimdiye dek 17 milyonu aşkın vaka görüldü, 101 bin 492 kişi ise hayatını kaybetti. Pandemide salgına yakalandıktan sonra kurtulan çok sayıda kişide ise çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıktı. Covid-19 vakaları henüz sıfırlanmamışken, yeni virüs salgınları ve varyantları da yayılıyor. Covid ile benzer belirtiler gösteren bu salgın nedeniyle yurttaşlar, hastanelerin acil servislerine başvuruyor. 
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, yayılan virüse ilişkin konuştu.
 
‘Virüsler sürekli mutasyona uğruyor’
 
Ekolojik dengenin bozulmasının, çeşitli hastalıklar ve virüslerin sürekli mutasyona uğraması sonucunu doğurduğuna dikkat çeken Yıldız, bu nedenle Covid-19 sürecine değindi. Yıldız, “Pandemi sürecinde Covid-19 virüsüyle yaklaşık 3 yıl boyunca savaştık, sağlık emekçileri ve olarak. O dönemi atlattık bitti gibi düşünürken Covid’in hala devam ettiğini ve mutasyona uğramış yeni virüsler olduğunu görüyoruz. Hava durumu mevsim normallerine göre gün içerisinde sıcak. Akşama doğru bu sıcaklık kuru bir soğuğa dönüşüyor. Yine sabahları çok soğuk. Aylardır doğru dürüst hiç yağış yok. Dünyanın her yerinde hava şartları çok anormal durumda. Bu da virüslerin en sevdiği şartlardır aslında. Böyle kuru soğuklarda virüsler çok çabuk yayılıyor, mutasyona uğruyor ve güçleniyor. Biz şu an ne olduğunu bilmediğimiz virüslerle karşı karşıyayız” dedi.
 
‘Mutasyona uğramış virüsle karşı karşıyayız’
 
Sağlık emekçisi olarak hastanede çalıştığı halde Covid-19 sürecinde hiç virüse yakalanmadığını ifade eden Yıldız, bu kış ikinci kez ne olduğunu bilmedikleri virüse yakalandığını söyledi. Bu virüsün de Covid-19 kadar ağır geçtiğine işaret eden Yıldız, “Şu an da bütün hastanelerde çok fazla hasta var. Ailelerde küçükten büyüğe herkes sırayla hasta oluyor. Sonra bu sıra yine en başa dönüyor. Yani 2 aydır bu süreci herkes hastalıklı geçiriyor. Virüsün ne olduğu da tam belli değil. Influenza A ya da beta virüsü deniliyor. Aslında ismi de tam konulmuyor. Mesela bu virüse Covid tetkiki yapılıyor ama Covid’in tetkikleri bu hastalığa karşılık gelmediği için Covid negatif çıkıyor. Covid virüsü mutasyona uğramış ve insanlar bu virüsle karşı karşı” şeklinde konuştu.  
 
‘Virüslerden korunma yöntemleri aynı’
 
Yıldız, yaygınlaşan bu virüs için enfeksiyon komiteleri ve tıp hizmetlerinin araştırmalarını sürdürdüğünü kaydederken, “Yalnız virüsün adı ne olursa olsun virüslerden korunma yöntemleri de aynıdır. Virüsle mücadele etme yöntemleri de aynıdır. Bugün ismini koyarız Beta virüsü deriz, 10 gün sonra başka bir virüs ortaya çıkar. İsminden ziyade o virüsle nasıl mücadele edeceğimiz önemli. Mücadele yöntemleri de aynıdır. Nasıl ki Covid’de sokağa çıkmayı azaltıp, iç içe ortamlardan uzak durmaya çalışıyorsak, aynı şeyler şimdiki virüs için de geçerli” vurgusu yaptı.  
 
‘Hastanelerin acil bölümleri tıka basa dolu’
 
“Virüs o kadar yaygın ki hastaneler şu an bu hasta sayısını kaldıracak durumda değiller” sözleriyle salgının boyutuna dikkat çeken Yıldız, “Çocuk Hastanesi acil bölümüne eskiden 700-800 hasta başvururken, şu an bu sayı 2 binlere ulaşmış durumda. Çocuk Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi, Üniversite Hastanesi ve diğer hastanelerin acil bölümleri tıka basa dolu. Yatan hasta bölümleri dolu. Hastaneler bu yükü kaldıramıyor. Çünkü bu virüse maruz kalanın destek tedavisine ihtiyacı var. Çoğu serum tedavisi sağlıyor ve vitamin desteği alıyor. Bunları almadan da toparlanamıyor. En büyük sorun şu; hastaneler bunları kaldıracak düzeyde değil” ifadelerini kullandı.
 
‘Bu virüse yakalananların tedaviye ihtiyacı var’
 
Yaygınlaşan bu virüsün farklı belirtileri olduğuna işaret eden Yıldız, şunları söyledi: “Bu hastalık boğaz ağrısı ve burun akıntısıyla başlıyor ama eklem ağrılarıyla başlayanlar da var. Genel vücut ağrısı da oluyor. Ateşi olan ve olmayan da oluyor. Bu sınırlı bir hastalık durumu da değil. Saydığımız bu ağrılar varsa virüsü kaptığımız anlamına geliyor. Dolayısıyla en yakın hastaneye de başvurmamız gerekiyor. Çünkü destek tedavisine ihtiyaç var. Vücudumuz için gerekli vitaminleri ve mineralleri aldığımız besinlerden alamıyoruz. Yediğimiz besinlerin hiçbiri doğal değil. Hepsi suni ortamlarda yetiştirilmiş ürünler. Bunları alamadığımız için virüsler daha rahat çoğalma imkanı buluyorlar insan vücudunda. Yeteri kadar destek alamadığımız için rahat bir şekilde hastalanıyoruz. Birbirimize de bu şekilde bulaştırıyoruz.”
 
‘Hijyene dikkat etmek gerekiyor’
 
Virüse karşı mücadelede hijyenin önemine dikkat çeken Yıldız, “Covid döneminde hijyen ve sosyal izolasyona dikkat etmemiz gerekiyor diyorduk. Bu virüs için de bu geçerli. Hijyen ve el yıkama çok önemli. Bu virüs elden çok bulaşıyor. Bir kişi öksürükle ortama yaydığı virüs havada asılı kalıyor ve birçok kişiye bulaşabiliyor. Bundan kaynaklı toplu ulaşım araçlarında ve topluca bulunan yerlerde maske kullanımı gerekli” uyarısında bulundu. 
 
Ekolojik dengenin bozulmasıyla salgınlar arasındaki ilişkiye işaret eden Yıldız, son olarak şunları söyledi: “Ekolojik dengenin bozulması, yediğimiz besinler, havanın bu mevsimde kadar sıcak olması ve hiç yağışın olmaması vücudumuzun dengesini bozuyor. Bütün virüslere çok çabuk yakalanmamıza neden oluyor. Bu virüslerden korunmanın yollarından en önemlisi hijyendir ve toplu bulunulan yerlerde maske takmaktır. Bunlara dikkat edersek bu virüsü daha rahat atlatırız.”
 

Etiketler:

Okumadan geçme!