Bayat ekmek kuyruğundaki kadınlar: Sorumlu iktidar

  • 09:03 28 Ocak 2023
  • Emek/Ekonomi
 
WAN – Ekmeğe yapılan zam nedeniyle farklı mahallelerde bayat ekmek için uzun kuyruklar oluşturan kadınlar, kimi günler bayat ekmek dahi alamayarak evlerine eli boş dönüyor. Kadınlar, krizin sorumlusu olarak iktidara işaret ederken, çözümün ise Kürtlerin birliğinden geçtiğini vurguluyor. 
 
Ekonomik kriz, her geçen gün derinleşirken, yurttaşların alım gücü de neredeyse kalmadı. 2022 yılının Aralık ayında Meclis’e sunulan Bütçe Kanun Teklifi’nde savunma ve güvenlik adı altında ödeneğin 388 milyar 908 milyon 105 bin lira olurken, bununla beraber, yine emniyet, jandarma, Milli Güvenlik Kurulu, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve benzeri kurum ve kuruluşlara da ödenekler ayrıldı. İktidarın, bütçenin büyük bir bölümünü savaşa ayırdığı, rakamlarla ortaya çıkarken, oluşan açığın ise temel ihtiyaçlara yapılan zamlarla kapatılması söz konusu. Krizin ve savaşın sonuçlarını en derin yaşayan kentlerden biri Wan olurken, en fazla etkilenenler ise kadınlar. 
 
Wan’da kadınlar, yapılan zamlar nedeniyle ekmeğin fiyatının 4 TL’ye yükselmesi üzerine bayat ekmek almaya başladı. Kent merkezine bağlı farklı mahallelerde sabah saat 05.00 sıralarında kilometrelerce yol kat eden kadınlar, olumsuz kış koşullarına rağmen fırınların önünde kuyruk oluşturarak, iki gün, üç gün ya da bir gün önceki ekmeği yarı fiyatına alıyor. Taze ekmeğin yarı fiyatına satılan bayat ekmek alabilmek için saatlerce sıra bekleyen kadınlar, bazen ekmek almadan da evlerine eli boş dönmek zorunda kalıyor. 
 
‘Bayat ekmeği dahi alamadan dönüyorum’
 
Bayat ekmeği dahi bulamadığını söyleyen kadınlardan Sacide Özdemir, “Boğazımızdan kesiyoruz, yiyemiyoruz. Artık bayat ekmek dahi alamıyorum. Sabah namazını kıldıktan sonra kilometrelerce yolu geldikten sonra saatlerce bayat ekmek bekliyorum. Çoğu zaman uzun kuyruk nedeniyle sıra bana gelene dek ekmek kalmıyor” diyor. 
 
‘Hangi birine yetişeyim’
 
Sağlık sorunları olduğunu ve buna rağmen saatlerce yol geldiğini dile getiren Sacide, şu ifadeleri kullanıyor. “Havalar soğuk, fırında saatlerce ayakta sıranın bana gelmesini bekliyorum. Benimle birlikte gelen diğer kadınlarda, bayat ekmek almak için geliyorlar. Bazen kuyruğun başı var sonu yok. Ancak saatlerce sıranın bitmesini bekliyorum. Günde 20 ekmek alıyorum. Bunun için 40 TL ödüyorum. Bayat ekmek daha uygun geliyor. Ancak çoğu zaman bayat ekmeğe dahi ulaşamıyorum. Bu saatten sonra ekonominin çözüleceğini düşünmüyorum. Bu zulüm devam ettikçe, bu pahalılık devam ettiği sürece düzeleceğini düşünmüyorum.” 
‘Ne ekmek pişirebiliyorum, nede satın alabiliyorum’
 
Sevim Günay da, sabah erken saatlerde bayat ekmek almak için fırına gidenlerden biri. “Bayat ekmek de olmasa yurttaşlar taze ekmek alamaz” diyen Sevim, aralıksız her gün fırına gidiyor. Çok erken gitmesine rağmen bazen ekmeğin kalmadığını dile getiren Sevim, “Daha çok erken giden ekmeği kapar. Sadece aileme günlük getirdiğim ekmek 10 ile 15 tane oluyor. Bir de misafirim gelince günlük 20, 25 ekmek dahi bana yetmiyor. Eskiden ekmek pişirirdim, ama artık pişirmiyorum. Çünkü un çuvalının fiyatı 570 TL olmuş. Ne satın alıp kendim pişirebiliyorum, ne de gidip fırından doğru düzgün alabiliyorum. Her gün zam üstüne zam geliyor. Ben de mecbur gidip yarı fiyatına bayat ekmek alıyorum” diye belirtiyor. 
 
‘Kıtlık dönemi yaşıyoruz’
 
Krizin sorumlusu olarak iktidarı işaret eden Sevim şu sözleri dile getiriyor: “Resmen kıtlık dönemini yaşıyoruz. Hepimiz de kıtlıktan geçiyoruz. Bunun da tek sebebi cumhurbaşkanıdır. Her şeye zam gelmiş. Bu şekilde nereye kadar devam edecek? Kürtler birlik ve beraberlik içinde hareket ederse, mutlaka çözüm geliştirecektir. Bu zulüm, mağduriyet, Kürtlerin birliği ile ortadan kalkacaktır.”