Dilan Babat

 

ANKARA - Ağır hasta tutsak Muhlise Karagüzel’in ajansımıza yolladığı 3 sayfalık mektubun iki sayfasına el konulurken, ajansımıza ulaşan tek sayfa da cezaevi yönetimi tarafından sansürlendi.

 

Kayseri Bünyan Cezaevi’nde bulunan ağır hasta tutsak Muhlise Karagüzel’in kendi hayat mücadelesini anlattığı ve ajansımıza göndermek istediği mektubun iki sayfasına cezaevi yönetimi tarafından el konulurken, bir sayfası ise sansürlendi. 

 

Muhlise’nin sansürlenerek tek sayfası gönderilen mektubunda şu ifadeler yer alıyor: 

 

“Ben Muhlise Karagüzel 59 yaşındayım ve 4 çocuk annesiyim. HDP Eşbaşkanlığı yaptığım sırada 2019 yılında gözaltına alınarak tutuklandım. Resmi bir partide yer almama rağmen ‘örgüt üyesi’ olarak suçlandım ve adaletsiz bir şekilde yargılanarak 8 yıl 1 ay cezaya çarptırıldım. Bu hukuksuzluk yetmiyormuş gibi aynı dosya kapsamında iki dosya daha açılarak yargılandım ve 1 yıl ceza aldım. Yaklaşık 3 yıldır cezaevinde zor koşullarda yaşamaktayım. Şeker, tansiyon, astım ve kalp hastasıyım. Yaşadığım zorlu koşullar nedeniyle kalp krizi geçirdim ve iki defa anju oldum. Ancak kalp rahatsızlığım üst aşamada olduğu için tekrar anju olacağım. Kalp rahatsızlığım yanı sıra bir de yüksek şeker ve tansiyon hastalığım gözüme kadar vurduğu için gözden de 4 defa anju oldum. Ancak tekrar olacağım çünkü gözlerimin durumu çok kötü. Bu kadar… 

 

Kürtçeye’ dönük baskılar

 

…Adeta şuanda zindanlar 80 darbesinin zihniyetiyle yönetilmekte ve insanlar bin bir türlü yaklaşımlara maruz kalmaktadır. Diyabet hastasıyım yemeklerimi tüketmem gerekirken, pirinç ve patates tarzında geldiğinde durumu dilekçe ile bildiriyorum. Dilekçeye cevap olarak, ‘öyle bir şey yok’ denilip sonradan bir döneme kadar diyet listeme göre getiriyorlar. Sonra yine aynı. Dışarıdaki ekonomik krizin ağır yansımasını tahmin edeceğiniz üzere, içerisi daha çok yaşıyor. Tek marka ve en pahalı ürünler dışında bütçem ve ailelerimizin maddi durumuna göre bir standartta yaşayamıyoruz. Yine Kürtçe sorunu, ülke genelinde kangrenli bir sorun olduğu halde, bu sorun üstelenmediği için de çözülmemektedir. ‘Kürtçe tercüman yok’ gerekçesiyle Kürtçe mektuplarımızı gönderip alamıyoruz. Yine Kürtçe kitaplar hiçbir yasal ve hukuki yasağı olmamasına rağmen, sırf Kürtçedir diye bizlere verilmemektedir. Tüm bunları yetkili mercilere de yazmaktayız ama herhangi bir iyileştirme yok maalesef.

 

8 Mart’ı birlikte kutlayacak inancı ve umudu taşıyoruz

 

…Önümüz 8 Mart. Yılın bir günü değil, tüm günler kadınların olmalı. Tek istediğim kadınlarla güzelleşen günler ve dünya olsun. Tabi ki şuan baktığımız da her gün kadın katliamı oluyor. Kadınlar hiçbir zaman ve hiçbir kadın bunu hak etmiyor. Maalesef yine de kadınlar katledilip, çocuklar annesiz bırakılmakta. Her çocuk, her anne kendi çocuklarıyla, kendi anneleriyle güzel günler görerek yaşamak ister. Cezaevlerinde de tıklım tıklım mahkum edilen kadınlar var. Bunu tüm kadınlar için söylüyorum. Görüşleri her ne olursa olsun böyle günleri cezaevlerinde değil, dört duvar arasında değil, dışarıda çocuklarıyla, ailesiyle ve çevresiyle kutlamak ister. Ama maalesef cezaevleri dolmuş. Ama bu böyle sürüp devam etmeyecek geçecek tüm bunlar. Hepimiz bir gün dışarıda, tüm halkımız, dostlarımız ve ailelerimiz ile kutlayacak günlerin olan inancı ve umudunu taşıyoruz. Çocuklarımızın gözleri de dışarıdan bizlere dönük, her anneler günü, kadınlar gününü bizlerle kutlama çabasındalar. Bizlerde tüm taş, duvar ve betonların ötesinden siz tüm yüreği güzel, ruhu özgür kadınların kadınlar gününü kutluyoruz…

 

Muhlise Karagüzel’den hepinize kucak dolusu karanfil...

 

Ne olmuştu?

 

Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Muhlise Karagüzel’e 2013 yılında bir HPG’linin cenazesine katıldığı gerekçesi ile “örgüt propagandası yapmaktan” 10 ay hapis cezası verildi. Muhlise, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 8 yıl 1 ay hapis cezası almıştı. Ağır şeker hastalığının yanı sıra astım, geçici körlük, kolesterol gibi çok sayıda kronik rahatsızlığı bulunan 63 yaşındaki hasta tutsak Muhlise Karagüzel cezaevinde üç kez kalp krizi geçirdi. Muhlise son olarak, 10 Mart günü tutsak bulunduğu Bünyan Cezaevi’nden yeniden rahatsızlanmasına rağmen cezaevi tarafından 20 gün bekletilmiş ve kalp krizi geçirmişti. Hastaneye kaldırılan Muhlise, yatağa kelepçeli bir şekilde tedavi edilerek aynı gün içerisinde yine tutsak bulunduğu cezaevine geri gönderilmişti.