ÖÇAV’lı kadınlar: Yüzü kadın hareketine dönük bir baro istiyoruz 2022-09-22 20:30:32     ANKARA - Ankara Barosu 67’nci Genel Kurulu öncesi bir araya gelen ÖÇAV’lı kadınlar, “Yüzü kadın hareketine dönük bir baro istiyoruz” dedi.   Ankara Barosu 67’nci Olağan Genel Kurulu’na yönelik hazırlıklar devam ederken, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAV), kadın avukatlarla Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde bir araya geldi. Çok sayıda kadın avukatın katıldığı etkinlikte “Eşitlikçi Baro İçin Biz Varız” pankartı asıldı. Etkinlik, kadın mücadelesine dair yapılan basın açıklamaları, kadın davaları ve ÖÇAV’ın çalışmalarından oluşan sinevizyon gösterimi ile başladı. ÖÇAV’ın etkinliğine özellikle genç kadın avukatların katılması dikkat çekti.   ‘Çalışmalar mücadelemiz ile gelişti’   ÖÇAV üyesi avukat İlayda Doğa Karman, eril şiddete karşı çalışmalar yaptıklarını belirtti. Doğa, ÖÇAV’lı kadın avukatlar olarak “Ankara Barosu’nda kadına yönelik çalışmalar mücadelemiz ile gelişti. Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenerek, kadın alanında çalışmaları yaptık. Biz bugüne kadar yönetim de olmasak da baronun etkin olması için her şeyi yaptık” dedi.   ‘Kadın mücadelesinin bir yerindeyiz’   ÖÇAV’ın başkan adayı Sevinç Hocaoğulları ise “Kadın avukatlar olarak nasıl bir baro istiyoruz?”, “Baronun nasıl bir çalışma yürütmesi gerekir?” soruları üzerinden yola çıktıklarını belirtti. Türkiye’de kadın hareketinin çok fazla yol aldığının altını çizen Sevinç, Türkiye siyasetinde kadınların etkin olduğunu belirtti. Kadın avukatlar olarak uzun süre kadına yönelik şiddetle mücadele ederken, kendini bu şiddete maruz görmeyenler olarak gördüklerini de aktaran Sevinç, “Biz kadın avukatlarız, hak hukuk savunuyoruz, kadınları savunuyoruz. Kurtarıcı gibi davranabiliyorduk. Ancak biz de kadın hareketinin, kadın mücadelesinin bir yerindeyiz” diye konuştu.   Baroların da siyaset ve diğer örgütler gibi eril bir yapısı olduğunu ifade eden Sevinç, “Barolar da demokratik değil. Demokratik olmayan işleyişler de en fazla bizi etkiliyor. Kadın avukatlar olarak kendimiz adına daha fazla düşünmeye ve yol almaya çalıştık” ifadelerini kullandı.   ‘İran’da yanan ateş Ankara’ya sıçradı’   İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Mahsa Jîna Amini’yi de anan Sevinç, şunları söyledi: “İran’da başlayan bir ateş var. Kadınların yaktığı bir ateş var. İran’da ve dünyada kadınlar ‘benim hayatıma, bedenime, kimliğime dokunamazsınız’ diyor. Bu itiraz Mahsa Jîna Amînî için ölümle sonuçlandı. Biz kadınlar bazen şiddet, baskı şeklinde yaşayabiliyoruz. Bazen de sonuçları daha da ağır oluyor. İran’da yanan ateş Ankara’ya sıçradı. Uzun süredir Yüksel’de kimse açıklama yapamıyor. Ancak İran’da yükselen ateşe karşı Ankara’da da kadınlar Yüksel’de açıklama yaptı. İran’da yanan ateş Ankara’ya sıçradı. İranlı kadınların seslerine Ankara’dan Türkiye’nin dört bir yanından destek verildi.”   ‘Yönetimde neden kadınlar yok?’   “Yönetimde neden kadınlar yok?” diye soran Sevinç devamında şunları dile getirdi: “Kadınlar hayatın belli kademelerinde daha az yer alıyorlar. Evimizde ailemizde neden daha fazla söz sahibi değiliz. Bizim yaşamımız ve biz kendi yaşamımızda söz ve karar sahibi olmak istiyoruz. Söz ve karar hakkına sahip olduğunu bilen kadınlar olarak bunu söylüyoruz. 2012’den bu yana kadın avukatlar olarak baroların kadın mücadelesinde daha etkin olması için mücadele ediyoruz. Baroların yüzde 50’si kadın avukatlardan oluşuyor.”   ‘Yüzü kadın hareketine dönük bir baro istiyoruz’   Ankara Barosu’nun olanaklarının, deneyimlerinin, birikimlerinin kadın haklarına yönelik saldırılar karşısında etkin bir mücadele içerisinde olabileceğinin altını çizen Sevinç, “Ankara Barosu neden kadın örgütleriyle bir arada değil. Neden yok? Çünkü ‘biz daha üstünüz, biz her şeyi biliriz’ algısı var. Yüzü kadın hareketine dönük bir baro istiyoruz. Daha etkin bir baroya ihtiyacımız var. Ankara Barosu kendi birikimini kadına yönelik ihlallerin, sorunların hem analiz edilmesinde hem de çözümünde kullanabilir. 10 yıllık bir mücadele ile bir Kadın Politika Belgesi yayınladık. Politika Belgesi’ni biz beraber yazdık. Bu Genel Kurul’da beraberce belirlediğimiz Kadın Politika Belgesi’nin etkin bir şekilde uygulanmasının güvencesi biz kadınlarız” diye kaydetti.    Demokratik işleyişin, kurulların, kadın mücadelesinde aktif bir baro istediğini sözlerine ekleyen Sevinç, kadınlar olarak çok fazla işleri olduğunu ve mücadeleyi birlikte yürüteceklerinin altını çizdi.   ‘Geri dönüş alamıyoruz’   Ardından söz alan avukat Ebru Akkal da, “Zaman zaman bazı konularda Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi ile ortaklaşmak istiyoruz. Kadın Hakları Merkezi en net itiraz oluşturabilecek bir alandır. Zaman zaman bazı meselelerde merkezinin de geri de durduğunu görüyoruz. Bazı sivil toplum alanındaki ortaklığı için çaba gösteriyoruz. Ama geri dönüş alamıyoruz. Merkezin de daha öz güvenli hareket etmesi gerekir” sözlerini kullandı.    Kadınlar değiştirmekte kararlı   Konuşmaların ardından deneyimli kadın avukatlar, genç kadın avukatlara, kadın mücadelesinde eril baroların, baro başkanlarının ve yönetimlere dair paylaşımlarda bulundu. Kadınlar geçmişten bugüne kadın avukatlar olarak deneyimlerini, mücadelelerini büyüterek geldiklerini, bugün geçmişe oranla daha güçlü olduklarını ve değişimi sağlamakta kararlı olacaklarını vurguladı.     Kadın avukatlar buluşması, müzik dinletisi ardından sona erdi.