HDP Kadın Meclisi sonuç bildirgesi: Hedefimiz sömürü düzenini değiştirmek 2022-09-10 13:46:33       ANKARA - HDP Kadın Meclisi, gerçekleştirdikleri toplantıya dair yayınladıkları sonuç bildirgesinde hedeflerini şu sözlerle özetledi: “Yalnızca iktidarı değiştirmek değil; iktidarla aynı dili kullanan tekçi, farklılıkları tanımayan, kadın iradesini esas almayan tüm yapılarla mücadele etmek ve bu sömürü düzenini değiştirmektir."   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi dün partilerinin genel merkez binasında bir araya gelerek, yeni dönem politik mücadele hatlarına ilişkin toplantı gerçekleştirdi. Toplantının sonuç bildirgesinde toplantının, İstanbul’da gözaltına alınarak tutuklanan Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel şahsında biat etmeyen, baş eğmeyen tüm kadınlara adandı.   Enternasyonal kadın mücadelesi selamlandı   Faşizmin kurumsallaştığı süreçte, kadınların haklarına, kazanımlarına, yaşam alanlarına yönelik tüm saldırılar karşısında adalet arayışı ve kadın özgürlüğü büyütmek için örgütlü mücadeleyi yükseltecekleri belirtilen bildirgede, “Yaşamın her alanında hak ve eşitlik mücadelesini yürüten; alanlarda emeğinin hakkını isteyen, erkek egemen sisteme ve ekolojik yıkıma karşı kadın duruşundan zerre ödün vermeyerek direnen, şarkısını söyleyen, sanatını icra eden; savaşa, yoksulluğa, erkek düzene ve tecrite karşı demokratik eylemleriyle meydan okuyan bütün kadınları selamlıyoruz. Dünyada kadınların öncülüğünde gelişen tüm direniş deneyimlerinin temsilcilerinin katıldığı, Tunus’ta gerçekleşen ‘Tabandan Kadınların 3. Dünya Kadın Konferansı’ nı enternasyonal dayanışmayı büyüttüğü ve tüm kadın hareketlerine umut olduğu için selamlıyoruz. Şili’de Kurucu Mecliste yer alan, kadın anayasasını hazırlayan kadınlara dayanışma dileklerimizi gönderiyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’de kuruluşu ilan edilen ‘buradayız” diyen Ermeni Kadın Birliği’ni biz de ‘buradayız’ diyerek selamlıyoruz” denildi.   İktidarın savaş politikaları   Derinleşerek devam eden tecrit ve savaş politikalarının esas hedefinin kadın özgürlüğüne dayalı yeni yaşamın tüm dinamikleri olduğuna dikkat çekilen bildirgede, Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu eksenli geliştirilen savaş planlarının dışta işgalciliği içte de kadınlar başta olmak üzere tüm demokratik güçleri hedef aldığı kaydedildi. Bildirgede, “İktidar Neo-sömürgecilik mantığıyla, Rojava’ya dönük açıktan bir kara harekatına onay alamamasına rağmen, her gün farklı yöntemlerle işgal saldırılarını sürdürmektedir. Özellikle Rojava, Şengal ve Maxmur’da IŞİD’e karşı mücadelenin öznesi olan kadınları hedef almaktadır. Militarist politikalarla ayakta kalmaya çalışan iktidar, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yürüttüğü operasyonlarda bir kahramanlık hikayesi çıkaramadığı için; içte milliyetçiliği ırkçılığı ve tekçiliği körüklemek amacıyla yönünü Yunanistan’a çevirmiş durumdadır. Açıktır ki AKP-MHP iktidarı seçim sürecine giderken daha fazla savaş ve kaos ortamını derinleştirmeyi hedeflemektedir. Bilmekteyiz ki savaşın adresi neresi olursa olsun, mağduru en fazla kadınlar olmaktadır” ifadelerine yer verildi.     ‘Kürt kadınına kimliksizleştirme dayatılıyor’   Savaş, rant ve yolsuzluk politikaları sonucu derinleşen kadın yoksulluğunun ve yoksulluk ülkenin en temel sorunlarından biri hale geldiği vurgulanan bildirgede, erkek ittifakın derdinin ülkenin nasıl yönetileceği değil, nasıl soyulacağı olduğu ifade edildi. Bildirgede, “Erkek ittifakının derdi bu ülkenin nasıl yönetileceği değil, nasıl soyulacağıdır ki bu da erkek siyasetinin kadınlara uyguladığı bilinçli bir ekonomik şiddettir. Yönetil(e)miyen pandemi dönemi; en çok kadınlarda iş ve gelir kaybına neden oldu. Kadınları bakım-hizmet sarmalına hapsetti. Yine bu dönemde ev içi kadına yönelik şiddet olaylarında artış yaşandı. Bilinçli ve sistematik bir şekilde yürütülen militarist politikalar; kadınlar açısından daha fazla şiddet, katledilme yani kadın kırımını derinleştirme sonucunu doğurmaktadır. Kürdistan’da yürütülen özel savaş uygulamaları Kürt kadınına kimliksizleştirmeyi dayatırken, bu coğrafyadaki tüm kadınları da direniş gücünden düşürmeyi hedeflemektedir. İktidar, kendi kültürel hegemonyasını biçimlendirme aracı olarak kadınların kıyafetlerinden tutalım, organize edilen kültürel faaliyetleri yasaklamaya kadar her türlü baskıyı arttırmaktadır. İktidar sadece kadını hedef alan değil; kadının yaşam alanlarını, toprağını, doğayı da bir bütün olarak yok etmeyi kendi varlık yokluk süreci olarak tanımladığı bu dönemde temel yöntem haline getirmiştir” diye kaydedildi.    Hedefimiz yalnız iktidarı değiştirmek değil   Bildirgenin son kısmında ise şunlar belirtildi: “Tüm bunlar karşısında HDP Kadın Meclisi olarak saldırıların adresi ne olursa olsun; direniş yöntemlerimizin zenginliği, çeşitliliği, dayandığı ve devraldığı geleneklerin gücüyle bu iktidarı değiştirecek ve yeni yaşamı inşa edecek gücümüz ve sözümüz var. Önümüzde son derece önemli, hem bugünü hem de yarını belirleyecek olan bir seçim sürecine hazırlanmaktayız. 20 yıldır kadınlar ve halklar için yaşamı daraltan; ölümü, baskıyı ve savaşı reva gören erkek iktidar aklını yıkma zamanı gelmiştir. Kadın Meclisimizin hedefi yalnızca iktidarı değiştirmek değil; iktidarla aynı dili kullanan tekçi, farklılıkları tanımayan, kadın iradesini esas almayan tüm yapılarla mücadele etmek ve bu sömürü düzenini değiştirmektir. Bilinsin ki kurduğumuz saltanat yıkılmaz diyenler, her koşulda tüm farklılıklarıyla yan yana duran ve direnen kadınların mücadelesine yenileceklerdir.   Yeni yaşamı inşa etme kararlılığı vurgulandı   Kadın Meclisimiz siyasal süreci tüm boyutlarıyla tartışarak, örgütsel durum değerlendirmesiyle birlikte güçlü bir planlama ortaya çıkarmıştır. Bu temelde, mücadeleyi odağına alarak, yolsuzluk ve talana dayalı ekonomi politikaları ve yaşamımıza değen tecrit politikaları sonucu derinleşen savaş ve savaşın daha da derinleştirdiği yoksulluk ve kadın katliamlarına karşı yeni yaşamı, özgürlüğü, eşit ve adil bir sistemi inşa etme kararlılığımızı yeniden vurguluyoruz.”