Yaşamının merkezinde sevgi olan bir kadın!

  • 09:02 28 Şubat 2023
  • Portre
 
WAN - Dünya Kadınlar Günü’ne doğru giderken kadın özgürlüğü için daha küçük yaşlarda mücadele etmeye başlayan ve yaşamını yitiren Amara Rojbîn’in annesi, “Yaşamının merkezinde sevgiyi koydu” diyerek anlatıyor onu. 
 
Devletin inkar, imha politikaları sonucu 1990’lı yıllarda Kurdistan’da binlerce yurttaş doğdukları topraklardan göç ettirilirken, binlercesi sürgüne maruz kaldı, binlercesi ise ülkenin başka kentlerine yerleşerek yaşamını sürdürdü. 
 
Tüm baskıcı politikalara karşı öncülüğünü kadının yaptığı direniş geleneğinin sürdürücülerinden biri Şirnex Cudi Dağı’nda 2021 yılında çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Cemile Çiftçi’nin (Amara Rojbin).  Amara’nın ailesi verdiği mücadele ardından 21 Şubat günü Wan’a defnedildi. Anne Devlet Çiftçi, kızının erkek-devletin kadına yönelik her türlü şiddetini daha küçük yaşlarda sorgulamaya başladığını belirterek, “Amara benim arkadaşım gibiydi” sözleriyle kızının eril zihniyete karşı verdiği kavgayı anlattı.
 
Amara Rojbîn kimdir?
 
Amara, Wan’ın Westan (Gevaş) ilçesine bağlı Xorutîs (Anaköy) köyünde 1995 yılında dünyaya gelir. Beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Amara, bölgede yürütülen köy boşaltmaları nedeniyle ailesi ile birlikte Wan merkezde yaşamına devam eder. Bu anlamda Kürt halkı üzerinde uygulanan inkar politikaları ile erken yaşta tanışır.
 
Farkına varış
 
Erkek egeme sistemin kadını hedef alan politikalarının ve onun kurumsallaşmış zihniyeti olan devletin, şiddetten beslenen sistemi Amara’yı küçük yaşta kadın üzerinde düşünmeye sevk eder.  Gelinen aşamada toplumun her zerresine işlemiş eril zihniyetin, geçmişten günümüze isim ve şekil değiştirse de öz olarak aynı şekilde varlığını sürdürdüğünü fark eder Amara.
 
‘Zeki ve çalışkandı’
 
Amara’nın çok zeki bir çocuk olduğunu söyleyen Devlet, 2011 Wan depreminden sonra köye döndükleri için Amara’nın okula devam edemediğini ama okula gitmese dahi kitap okumayı hiç bırakmadığını avukat olmayı hayal ettiğini belirtiyor. Devlet, Amara’nın çok sakin bir çocuk olmasının yanı sıra bir o kadar da çalışkan olduğunu şu sözlerle dile getiriyor ve devamla, “Eve yüz misafir gelse, Amara onları nasıl ağırladı, nasıl uğurladı hiç bilmezdim. Elinden her iş gelirdi. Benim yorulmamı hiç istemezdi” diye ifade ediyor.  
 
Kalıplara sığmayan bir kadın
 
Kadına biçilen toplumsal kalıplara küçüklüğünden beri sağmayı kabul etmeyen Amara’nın, bunu aile içi ilişkilerinde de yaşattığını,  özellikle babası ile klasik ‘baba-kız’ ilişkisinden ziyade bir arkadaşlık düzeyi tutturduğunu söylüyor Devlet. Kızının her yaştan insanla anlaşmayı becerdiğini söyleyen Devlet, “Beş çocuğumu da çok severim ama içlerden en sevecen olan Amara idi. Ona ayrı bir düşkündüm” diyor.
 
Tek arzusu kadınlar için bir şey yapmaktı
 
Amar’nın kadınları çok sevdiğini söyleyen Devlet, köydeki arkadaşlarına da çok düşkün oluğunu ifade ediyor. Yüreğinde hep kadınlar için bir şeyler yapma arzusu taşıyan Amara’nın aynı evde yaşadığı teyzesini kitap okumaya teşvik ettiğini söyleyen Devlet, teyzesi ile arasında  geçen konuşmayı, şu şekilde aktarıyor: “Teyze kitap okuyalım kedimizi geliştirelim. Belki bir gün birlikte mücadele yürütürüz.” “Amara’nın en sevmediği şey kadınların birbirini kırmasıydı” diyen Devlet, kızının aile içerisindeki kadınların, aralarında yaşadıkları küçük sürtüşmelere bile tahammül gösteremediğine işaret ederek kadın bilincine dikkat çekiyor. 
 
Yeni spor ayakkabılar ve kekik yolculuğu
 
Devlet, Amara’nın 2012 yılının yağmurlu bir gününde üç kadın arkadaşıyla kekik toplamaya gideceğini kendisine söylediğini aktararak, “Cuma günüydü yemek yaptı önce, ardından saat 10.00 gibi arkadaşları ile buluştu. Ona yeni bir spor ayakkabı almıştım, babası da bir hırka. Yeni ayakkabısını giydi. Kızım ayakkabın ıslanır dedim. ‘Yok anne gidip hemen geleceğim’ diyerek çıktı. Bir daha da göremedim” ifadelerini kullanıyor. Kızının çok merhametli olduğunu belirten Devlet, “Evden çıkıp gittiği güne kadar da hiç birimizi kırmadı. Asla yüreğimizden çıkmayacak”  diye ekliyor. 
 
Botan toprağından bir avuç
 
Amara’nın doğaya sevdalı olduğunu vurgulayan Devlet, “Amara çiçekleri çok severdi. Hep çiçek ekin derdi. Evi onun için çiçeklerle donattım. Mezarına da çiçek ekeceğim sağ olduğum sürece” diyerek Amara’yı çiçeklerinden ayırmayacağını belirtiyor. “Ben Zagros kadınıyım ama yüreğimde Botan var” diyen Amara’nın mezarına hayranı olduğu Botan toprağından bir avuç getirip serpiyor Devlet.
 
Evde bulunduğu süreçte boynunda çıkan yaralardan dolayı örtü takan Amara’yı, örtünmeye ya da başka bir şeye hiçbir zaman zorlamadıklarını, Amara’nın özgürlük sevdasından dolayı da buna müsaade etmeyeceğini belirtiyor Devlet.
 
Amara’nın patikleri
 
Kızının patikleri çok sevdiğini söyleyerek onun için ördüğü patikleri sandıkta saklayan Devlet, sandıktan çıkardığı iki patiği bize hediye ediyor. Amara’nın topladığı pancarları satarak kazandığı parayı hala yanında taşıyan Devlet, “Bu parayı asla harcamayacağım. Bu Amara’nın emeği onun evimizde emeği çoktur” sözlerine yer veriyor. 
 
‘Cenazelerin aylarca bekletilmesi hiçbir vicdana sığmaz’
 
22 Eylül 2021 tarihinde yaşamını yitiren Amara’nın haberini 5 Ağustos 2022 tarihinde alan ailesi Şinex Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunarak cenazeyi almak istediğini bildiriyor. Vefat haberinin kendilerine geç verildiğini dile getiren Devlet, kızının cenazesini alana dek geçen sancılı süreci “Vefat haberi geldiğinde taziyemizi kurduk. Sonrasında DNA testi için kan verdik. Sonucun çıkmasını dört ay bekledik”  sözleriyle anlatıyor. 21 Şubat 2023 tarihinde kızının cenazesini teslim alabilen Devlet, bir cenazenin bu kadar bekletilmesinin hiçbir vicdana sığmadığına değiniyor.
 
Ablukalı defin
 
Şirnex’ ten aldıkları cenazeyi Wan Artemêtan’dan (Edremit) sonra polis ablukasında mezarlığa getirdiklerini belirten Devlet, “Kalabalığın mezarlığa girmesine izin vermediler. Halk çok toplanmıştı. Sadece 12 kişi olarak girmemize izin verdiler” diyerek cenazelere yapılan muameleleri insani bulmadığını ifade ediyor. Çektiği acıyı hiçbir kadının çekmesini istemeyen Devlet, annelerin gözyaşı üzerinden yürütülen bu savaşın artık son bulması gerektiğinin altını çiziyor. 
 
‘Kadınlar olarak el ele verip mücadele yürütelim’
 
Amara’nın kadınlar için mücadele ettiğini yineleyen Devlet, son olarak “Ben de istiyorum ki Wanlı kadınlar olarak, Kürt kadınları olarak el ele verelim mücadele yürütelim. Ne zamana kadar ezileceğiz? Başaracağımıza inanıyorum. Başarı Kürt kadınların olacak”  diyor.