ŞiReTnamE!

  • 09:17 27 Mayıs 2023
  • Kadının Kaleminden
 
 
“Bu ülkede beyanını esas almadığınız kadınlar, bu kadınların hayatları-hakları üzerinden yaptığınız pazarlıklar, bu pazarlıkların sonucunda kurduğunuz kirli ittifaklarınız var. Ve biliyoruz, bu ittifakla yok olsun istiyorsunuz kadınlar. Lakin işin öznelerinin size hem itirazı hem de bir mesajı var.”
 
Gülbahar Deniz
 
“Kötülüğü getirenin ayak sesleri korkutucudur!” demişti bilge biri. Biz de “İyiliği getirenin ayak sesleri iyidir. Umudu yeşertir!” diye ekliyoruz. Kötülüğün efendisi korkuyu, iyiliğin cesaretiyle yeneceğimizi biliyoruz. Çünkü biz, iyi düşünüyor, iyi söylüyor, iyi yapıyoruz. Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz ve bugün buradan haklılığımızın avazıyla var gücümüzle haykırıyoruz.
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
Size, bugüne dek not alan halktan bir şiretname var. Diyorlar ki; bu ne aymazlıktır. Sizde nasıl bir yüz var. Hangi yüz ve cesaretle tutuluyor o notlar. Sizin bu halkla tutulmuş kabarık veresiye defterleriniz var. Kefareti ödenmemiş günahlarınız diz boyu, yolsuzluklarla utandırdığınız yoksulluklar var. En zaruri olana yoksunluklar, en masum olana koyduğunuz yasaklar türlü türlü tuzaklarla daha sayamadığımız nice soysuzluklarınız var.
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
Aranızda söylediği yalana inananlar, inandığı yalana doymayanlar var. “Bir şey olmadıysa da bir şeyler oldu!” deyip ne dediği anlaşılmayan niyetle diyeti birbirinden ayıramayanlarınız var. Emeklisi aç gezerken, üç beş maaşla doyamayanınız var. Bir yanda “Ak akçe kara gün içindir!” deyip, emeğini “devletine” aktaranlar, diğer yanda “Ak akçe de kara akçe de AK içindir!” deyip bu emeği sömürenlerimiz var. Yahu kendi vergisiyle aldığı çadırı depremzedeye satan yöneticimiz var. Ama bilin ki, bu ülkede afeti de felaketi de unutmayacak vicdanı hassas insanlar da var. 
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
Öldüğünüzde Münker ve Nekir (sorgu melekleri) size “Kime iman ettin?” diye sorsalar aranızda “Paraya parayaaa!” diye cevap verecek olanlarınız var. Zira o gün yalan telef olmaz, bilir bunu tüm inananlar ve “Sizi milletime şikâyet ediyorum” diyeni artık “Allah’a havale eden” bir millet var. “Komşusu açken sarayda uyuyan bizden değildir!” diyorlar. Çünkü biliyorlar sarayda yerlere saçılıyor ejder meyveleri, kaymaklar, hurmalar. Yine aynı saraydakiler utanmadan bu millete “Yarım porsiyon daha sağlıklıdır” nasihati veriyorlar.
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
Ne demiş ana-atalarımız? “Balık baştan kokar!” E sizin de başınızda diplomasız bir ekonomist var. O yüzden “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur"’u duyanlar, determinizmin ruhuna rahmet okurlar. Getirdiniz Bin-Ali’yi yara yara meydana zuhur eden bir Nebati. Ne yedirdiniz bilmiyoruz ama belli ki içirdiğiniz kızılcık şerbeti. Garip geldiğinden beri hezeyanda. İlkin “yatcaz-kalkcaz, yatcaz-kalkcaz" dedi. Sonra yetinmedi çıktı kürsüye Ortodoks dedi, Heteredoks dedi, neoliberal dedi. "Yaw he he" dedik. Güldük geçtik. Amma bu millete de bu zulüm edilmemeli. Neyse zaten bugün yarın onun sonu da “görevden af” istemelik. 
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
Bu ülkede söylenene itirazı olan, yapılana sorusu olanlar var. “Yargı bağımsızdır!” deyip “Demirtaş, Kavala teröristtir bırakamazlar” diyene “Asıl terörist öldürendir, yargıya talimat verendir!” diyenler var. “Dünya 5’ten büyüktür” diye höykürene peki “Türkiye 5’li çeteden küçük müdür ki yedirdin” diye suali olanlar var. Bir yanda kılıcıyla fetva verenler, 6 yaşındaki sabiyle evlenenler, diğer yanda bunlara karşılık “Ben din alimiyim, yalan söyleyemem” diyebilen ve görevinden edilen gerçek Müslümanlar var. 
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
Bu ülkede beyanını esas almadığınız kadınlar, bu kadınların hayatları-hakları üzerinden yaptığınız pazarlıklar, bu pazarlıkların sonucunda kurduğunuz kirli ittifaklarınız var. Ve biliyoruz bu ittifakla yok olsun istiyorsunuz kadınlar. Lakin işin öznelerinin size hem itirazı hem de bir mesajı var. Bugün dünyaya “Jin jiyan azadî” dedirten bu kadınlar berxwedanlarını zaferlerle taçlandıracaklar ve boynunuza ibret olsun diye “Sizden korkan sizin gibi olsun” pankartını açacaklar.
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
“İş beğenmiyorlar” dediğiniz gençten ordular, “giderlerse gitsinler” dediğiniz doktorlar, “anasını da alsın gitsin” dediğiniz vatandaşlar, “Almanya bizi kıskanıyor” lafınıza inanmayan topluluklar ve “sanatçı bozuntusu” dediğinizi unutmayan aydınlar var.
 
Ey! Bugünü NOT alanlar!
 
“Lafla peynir gemisi yürümeeez” diye lafı uzatanlar! Biliyoruz sizin nice nice batmayan gemileriniz var ve kutularınızda ayakkabılarınızdan gayrısı zulalanırlar. Bir yanda kafasına mikrofonla vurduğunuz, kapüşonunu ısrarla çıkarmaya çalıştığınız, soğukta tir tir titrettiğiniz yavrucaklar, diğer yanda bakmaya kıyamadığımız, oynasınlar diye Muhammed Ali’nin çiftliğini aldığınız New Yorklarda cirit attığınız çocuklarınız var. Peki, adaletsizliğin karşısında susar mı sanıyorsunuz anne-babalar. Onlar da sizden çalınan çocuklarının geleceğini almak için gün sayıyorlar.
 
Ey! Bugünü not alanlar!
 
Sizin ki her türlü barışa alerjiniz var. Lakin çıkarınız için nasıl da yaptınız imarda barışlar. Hiç utanıyor musunuz? Sizin yüzünüzden toprağa düştü onca canlar. Unutulacak mı sanıyorsunuz bütün bunlar. Asla unutulmayacaklar. Notçular bunu da bir kenara NOT alsınlar!
 
Bir de şaşaalarla açıklanacak hep bir doğal gaz müjdeniz var. Buna rağmen yine de rekora koşuyor faturalar. Ne ilk ne de son müjdede değişiyor sonuçlar. Neyse ki biliyoruz her doğal gazın keskin bir kokusu var. Bu doğal gazın da yakında kokusu çıkar. Yani bu le le dir. Bunun bir de lo lo su var!
 
Ey! Bugünü NOT alanlar! 
 
Sarayın kirli bahçesine de bir çift lafımız var. Hani şu onu kapatın, bunu susturun, şunları dağıtın diyen küçük ortaklar! Onlar ki, tarihten bile nasipsiz külüstür fukaralar. Onlara söylüyoruz; Evet Amed diye bir paytext var. O yer ki insanlığa beşiklik etmiş kadim topraklar. Görkemli surlarında hala inanmış bedenlerden meşaleler yanar. Her dönemin mezalimiyle tanışıklar. Dolayısıyla her zalime de tarih boyunca bir ders vermişlikleri var. İşte bu öğreticilerin torunlarıdır Amedspor’lular. Elbet size de insan olmayı öğretecektir bu soylu torunlar! ...  O yüzden diyoruz ki, "SON MUHTEŞEM OLACAK.”