Hak savunucularından GÖÇİZDER’e dayanışma ziyareti

  • 14:27 28 Temmuz 2022
  • Güncel
 
 
İSTANBUL - Aralarında eşbaşkanlarının da olduğu 16 üyesi tutuklanan GÖÇİZDER’e dayanışma ziyareti gerçekleştiren İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı, derneğin önemli bir hak örgütü olduğunu belirterek, tutuklananların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
 
İstanbul’da İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı (İHSDA), 11 Haziran'da yapılan operasyonlar sonrasında aralarında eşbaşkanlarının da olduğu 16 üyesi tutuklanan Göç İzleme Derneği'ne (GÖÇİZDER) dayanışma ziyaret gerçekleştirdi.  Ziyarette konuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, 3 Haziran’da GÖÇİZDER’e yapılan baskından beri yaşananları takip ettiklerini söyledi.
 
İHSDA olarak da bu yapılanları başından beri kınadıklarını hatırlatan Ümit, “Burada bulunma amacımız sivil toplumun boş odalara dönüştürüldüğünü görmek. Buraya geldiğimizde GÖÇİZDER’in hiçbir yöneticisinin ve üyesinin özgür olmadığını, çalışma mekanlarının boş olduğunu, çalışmalarına dair bütün evraklarına el konulduğunu gördük ve gözlemledik. Biz dayanışma amacıyla buradayız” dedi.
 
‘Dayanışma içinde olacağız’
 
Sivil toplumun süreci takip etmesi, belgelemesi ve önerilerde bulunmasının önemli ve anlamlı olduğunu söyleyen Ümit, “GÖÇİZDER yöneticilerinden öğrendik ki gözaltı sürecinden sonra uzun bir denetim süreci yaşanıyor. Bu baskıcı ve keyfi yaklaşımlardan vazgeçilmesini, GÖÇİZDER yöneticilerinin serbest bırakılmasını ve GÖÇİZDER’in önemli bir hak örgütü olarak faaliyetlerini devam ettirmesini istiyoruz. Ve onlarla dayanışmamızı sürecin her aşamasında devam ettireceğimizi ve takip edeceğimizi belirtiyoruz” sözlerine yer verdi.
 
Çalışmaya devam
 
Böyle bir süreçte dayanışmanın kendilerine güç verdiğini söyleyen GÖÇİZDER’in avukatı Ahmet Baran Çelik, Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarına yönelik her zaman bir baskı olduğunu kaydetti. GÖÇİZDER yöneticilerinin neredeyse hepsinin tutuklandığını hatırlatan Ahmet, “Tutuklu olmayanlar da yargılanıyor. Dernekteki bütün evrak ve defterlerimize, bilgisayarlarımıza, çalışma dokümanlarımıza ve geçmişte yaptığımız çalışmalar dahil her şeye el konulmuş durumda. Bunlar bizim çalışmalarımıza engel teşkil edecek bir durum değil. Binalarımızın kapanması da bizim çalışmalarımızı engelleyecek bir durum değil. Biz her şartta, her koşulda hak savunuculuğuna ve çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Devletin suçlarını belgeledik’
 
Ahmet, tutuklamaların tamamen “keyfi” şekilde yapıldığına işaret ederken, suç teşkil edecek hiçbir durumun olmadığını belirtti. Devletin bütün suçlarını belgeleyip raporlaştırdıkları için bu baskıların olduğuna dikkat çeken Ahmet, “2020 yılında valilik denetiminde bir suç duyurusunda bulunulmuştu. Bunlar tamamen yaptığımız çalışmalardan kaynaklı baskılardır. Zorla yerlerinden edilen insanların durumlarının tespiti ve raporlarını yaptığımız için bunlara maruz kaldık. Bunlar bizi yıldıracak şeyler değil. Bize dayanışma ziyaretinde bulananlara teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
 
Gülseren Yoleri: Hakikat inkar ediliyor
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de sivil alandaki daralmanın, demokrasiye ve insan haklarına zarar verdiğini söyledi. “Ülkeyi yönetenler bugün en çok gerçeklerden korkuyor” diyen Gülseren, “Gerçekler üzerinden devletin işlediği suçların ortaya dökülmesinden ya da bu suçları üreten politikaların zarar görmesinden korktuklarını görüyoruz. Aynı zamanda haber yapan gazetecilerin tutuklanmaları, haklarında verilen cezalar ve diğer sivil alanlarda yapılan çalışmaların baskı altına alınmaları, hakikatin inkar edilmeye çalışıldığı durumlardır. Biz bu hakikati biliyoruz. GÖÇİZDER yaptığı bütün raporlarda göçe neden olan devlet politikalarını tek tek ortaya koyuyor. Bunun nedenleri üzerinden bütün gerçekleri paylaşıyor. Ama herkesin malumu olan gerçekler, devlet katında inkar edilmesine rağmen politikanın hali hazırda baskılarla devam ettiğini gösteriyor” diye aktardı.
 
Mücadeleye devam
 
Baskılara rağmen GÖÇİZDER’in çalışmalarına devam edeceğini söyleyen Gülseren, bir hak ve barış mücadelesi verdiklerin vurguladı. Gülseren, “Bu haklı mücadelenin yasaklarla ve baskılarla tamamen sonlandırılması mümkün değil. Ama bu baskının da bu alana verdiği zararı da göz ardı edemeyiz. Devlet uluslararası sorumluluklarını, anayasasından doğan sorumluluklarını dahi çiğneyerek, bu baskı mekanizmasını işletmeye devam ediyor. Biz, her defasında olduğu gibi hem bu tür baskılara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi, dayanışma içerisinde olacağımızı, hem de GÖÇİZDER’in yapmaya devam ettiği çalışmaları için elimizden ne gelirse destek de sunma hazırız” şeklinde konuştu.
 
Heyet, daha sonra TİHV'e de  ziyaret gerçekleştirerek dayanışma içerisinde oldukları mesajını verdi.