HDP Kongresi’ne katılan kadınlardan tecride tepki: Asla yılmayacağız

  • 09:08 5 Temmuz 2022
  • Güncel
ANKARA - HDP’nin 5’nci Olağan Kongresi’ne katılan kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin kaldırılması için mücadele etmekten yılmayacaklarını belirtti. Kadınlar, “Tecridin kırılmasından korkuyorlar. Tecrit kaldırılırsa savaş bitecek, kardeş katliamı sona erecek. Ama sistem çıkarlarından ve yürüttüğü savaş politikalarından ötürü tecridi kaldırmıyor. Tüm dünyanın, kendine ‘insanım’ diyen herkesin tecride karşı ayaklanması gerekir” çağrısında bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) “Çözüm biziz sözümüz var” şiarıyla 5’nci Olağan Kongresi’ni 3 Temmuz’da gerçekleştirdi. Hakkari’den Edirne’ye, Diyarbakır’dan Konya’ya, Trabzon’dan Erzurum’a, Ortadoğu’dan Avrupa’ya ve Afrika’ya kadar dünyanın dört bir yanından on binlerce insanın katıldığı kongrede, tecrit siyasetinden savaş politikalarına, kadın kırımından Kürtlerin imha ve inkar konseptine kadar birçok önemli ve tarihi mesajlar verildi.
 
Kongrenin yankıları devam ederken, kongre alanında bulunan kadınlar, kongrenin öne çıkan temel başlıklarından olan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağır tecride ve tecrit sonucunda başlatılan savaş siyasetine dikkat çekti.
 
‘Herkesin tecride karşı ayaklanması gerekir’
 
Kongreye ulusal kıyafetiyle İstanbul’dan katılan Melike Kartal, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit olduğunu söyleyerek, uzun yıllardır sürdürülen bu tecridin bir an önce kırılması gerektiğini ifade etti. “Tecrit neden kırılmıyor?” diye soran Melike, “Çünkü korkuyorlar. Tecridin kırılmasından korkuyorlar. Tecrit kaldırılırsa savaş bitecek, kardeş katliamı sona erecek. Ama sistem çıkarlarından ve yürüttüğü savaş politikalarından ötürü tecridi kaldırmıyor. Sistem, tecrit siyaseti üzerinden kendine rant alanı yaratmaya çalışıyor. Tecrit dünyada kabul edilir bir şey değil. Yine tüm dünyada tutsakların temel hakları vardır. Ama tecrit kanunsuzluktur. Tüm dünyanın, kendine ‘insanım’ diyen herkesin tecride karşı ayaklanması gerekir” sözlerine yer verdi.
 
‘Sistem, para-pul ve kir peşinden gitmeyin’
 
Savaş istemediklerini ve savaşın durmasını istediklerini kaydeden Melike, savaşın durması için de tecride karşı el ele verilmesi gerektiğine işaret etti. Savaşın kötü bir şey olduğuna dikkat çeken Melike, “Birkaç yıl önce güzel bir proje başlatıldı ve savaş durdu. O süreçte cenazeler gelmedi. Komşu komşuya güven duyuyordu ve rahatlıkla konuşabiliyordu. Ama sistem bundan korktu ve tecridi devreye koydu. Şimdi yine savaş başladı ve cenazeler gelmeye başladı. Gençlerin ölümü ağır bir şey. Bunu durdurmamız gerekiyor. Kürt gençlerine sesleniyorum; sistem peşinden para-pul peşinden, kir peşinden gitmeyin. El ele verin ve birlik olun. Bir olmazsak bir bir gideceğiz” şeklinde konuştu.
 
‘Herkesin kimliklerini tanıyorlar ama Kürtlere yasak’
 
Bursa’dan kongreye katılan, Kandıra Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 28 yıldır tutsak olan Ahmet Güven’in kardeşi Raziye Güven, Kürtler üzerinde yıllardır sürdürülen özel savaş politikalarına değindi. Kürtlerin yıllardır ağır bedeller verdiğini aktaran Raziye, “Yıllardır mücadele yürütüyoruz ve zaferi göreceğimiz günleri umut ediyoruz. Kürtleri sevmiyorlar. Herkesin temel haklarını tanıyorlar, dillerini, kültürlerini, kimliklerini tanıyorlar ama bunlar Kürtlere yasak. Kürtçeyle ilgilenmeyi hor görüyorlar. Adımını atanları suçsuz, sebepsiz yere cezaevine koyuyor, işkence ediyorlar” diye belirtti.
 
‘Halkımızın özgürleşmesini istemiyorlar’
 
Ulusal birliğe de vurgu yapan Raziye, Kürtlerin bir olması gerektiğini söyleyerek, “Ağaç alev alınca gövdesi ve dalları birlikte yanar. Bütün siyasetçilerimize baskı uyguluyor, gözaltına alıyor ve tutukluyorlar. Halkımızın özgürleşmesini istemiyorlar” dedi.    
 
‘Gelsin bakalım Kürtler ölmüş mü yoksa ayakta mı?’
 
Kongreye yine ulusal kıyafetiyle Bursa’dan katılan Feride Kuş da, dünyaya geldikleri günden bu yana Türkiye’nin tecridini üzerlerinde hissettiğini belirtti. Kendilerine, halklarına, siyasetçilerine ve öncülerine köleliğin dayatıldığının altını çizen Feride, “Bu köleliğe karşı ses çıkaran herkes cezaevlerine konuluyor. Ama onlar bizi ne kadar tutuklasa da biz asla yılmayacağız, pes etmeyeceğiz. Erdoğan, ‘Kürtler ölmüş’ diyordu. Gelsin bakalım Kürtler ölmüş mü yoksa ayakta mı? Bu kalkanların hepsi ölü! İzlesin bakalım, ne yapacak?” diye sordu.
 
‘Savaşımız barış ve özgürlük için’
 
Gözaltı ve tutuklamalara dikkat çeken Feride, bütün öncülerinin cezaevlerinde olduğunu hatırlattı. Aysel Tuğluk’un durumuna değinen Feride, Aysel’in yaşam savaşı verdiğini kaydetti. Feride, “Arkadaşlarımızın içerde olması bizi derinden etkiliyor. Mevcut yönetimi lanetliyorum. Savaşımız barış ve özgürlük için. Onlar asla bizimle, Kürtlerle baş edemez. Kürtlerin kemiklerinden korkuyorlar. Bizden korkuyorlar” ifadelerini kullandı.