İHD’den ‘Barış Nöbeti’ 2023-06-02 15:14:06   AMED/İZMİR - İHD'nin her ayın ilk haftasında sürdürdüğü barış nöbetinde, “Türkiye’nin içinde bulunduğu kötü ekonomik durumun en önemli sebeplerinden biri insan hakları alanında yaşanan ihlaller ve siyasi iktidar tarafından muhaliflere uygulanan baskı ortamıdır” denildi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi her ayın ilk haftasında, "Herkes İçin Barış" talebi ile sürdürdüğü barış nöbetini, dernek binasında devam ettirdi. Nöbete İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray Saman ile İHD Yöneticileri, Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi ve Eğitim-Sen Amed Şubesi katıldı. Açıklamayı İHD Amed Şube Sekreteri Yakup Güven okudu.   ‘2015 yılından bu yana başlayan baskıcı politikalar var’   Türkiye’nin çok uzun zamandır seçim gündemi ile meşgul olduğunu söyleyen Yakup, 14 Mayıs’ta parlamento, 28 Mayıs’ta ise Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları ile gündemin tüketildiğini belirtti. Yakup, “Bugün itibariyle yeni seçilen milletvekillerinin yemin etmesi ile birlikte TBMM yeni yasama dönemi için çalışmalarına başlayacaktır. Yapılan her iki seçimin ardından da İHD olarak seçim sürecine ve seçim gününe ilişkin tespit ve değerlendirmelerimizi kamuoyu ile paylaşmıştık. Seçim sonuçlarına ilişkin olarak hem iktidarın hem de muhalefetin dikkatini çekmek istediğimiz husus; seçime katılan yurttaşların yarısının, otoriter yönetimin ağır baskısına rağmen başka bir düşünceyi benimsediği, mevcut gidişattan memnun olmadığı şeklindedir. Muhalefetteki her siyasal partinin farklı görüşü olsa da özelikle 2015 yılından bu yana başlayan ve artarak devam eden baskıcı politikalara karşı demokratik bir itiraz konusunda ortaklaşıldığı görülmektedir” dedi.     ‘Toplumsal hayata derin zararlar veriyor’   Başta Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gerektiğine değinen Yakup, “Kadınların uzun yılları bulan mücadeleleri sonucunda elde ettikleri kazanımların korunup geliştirilmesi, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle her gün daha da yoksullaşan halkın gelir eşitsizliğini oradan kaldıracak yapıcı ekonomik politikaların hayata geçirilmesi için hızlı bir şekilde toplumun tüm kesimlerini içine alan çalışma gruplarının oluşturulması gerekmektedir. Siyasi iktidarın uygulayacağı politikalarda salt belli bir düşünceyi esas alarak çalışma yürütme konusunda ısrar etmesi halinde bu durumun toplumsal hayata çok derin zararlar vereceği kuşkusuzdur. Son olarak defalarca tekrar ettiğimiz bir hususu bir kez daha vurgulamakta yarar görüyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu kötü ekonomik durumun en önemli sebeplerinden biri insan hakları alanında yaşanan ihlaller ve siyasi iktidar tarafından muhaliflere uygulanan baskı ortamıdır. Toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen bu ekonomik buhrandan çıkışın en kesin ve hızlı yöntemi daha fazla insan hakları ve daha fazla demokrasi ile sağlanacak toplumsal barıştır” sözlerine yer verdi.   Nöbet okunan açıklamanın ardından saat 17.00’de son bulacak.    İzmir   İzmir’de ise İHD Şube binasında  barış nöbeti yapıldı. Nöbet, “Demokratik, adil, özgür ve eşitlikçi Türkiye için barış” başlığıyla gerçekleştirdi. Nöbete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticileri de katıldı. Nöbet sonrasında Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenlendi. “Demokratik, adil, özgür ve eşitlikçi Türkiye için barış” yazılı pankartın açıldığı açıklamada basın metnini İHD adına Ahmet Çiçek okudu.   ‘Evrensel haklar temelinde bir pratik sergilenmeli’   Milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasi partiler ve seçmenler arasında fırsat eşitliğinin olmadığını, demokratik koşulların oluşturulmadığını söyleyen Ahmet, bu ortamda yapılan seçim sonucunda Tayyip Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı seçildiğini hatırlattı. Seçimin ardından İHD’nin bazı gözlem ve tespitler yapmak istediğini ifade eden Ahmet, “Seçimin en önemli çıkarımı; yurttaşların yarısının, otoriter yönetimin ağır baskısına rağmen başka bir düşünceyi benimsediği şeklindedir. Muhalefetteki her siyasi partinin farklı görüşü olsa da bir demokratik itirazın ortaklaştığı görülmektedir. Biz insan hakları savunucuları; bu denli demokratik itirazın varlığının ve demokratikleşme isteğinin iktidarın kabullenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu itiraz gerçekliğinin göz önünde bulundurulması ile hak ve özgürlüklerden yana siyasi bir programın öncelenmesi gerekmektedir. Evrensel haklar temelinde iç hukuka ve uluslararası hukuka uygun bir pratiğin sergilenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.   ‘Ülkenin  yarısı yönetimden memnun değil’   Seçimde ülkenin yarısının yönetimden memnun olmadığını kaydeden Ahmet şunları dile getirdi: “Bizler insan hakları savunucuları olarak, siyasal iktidarın bu somut gerçeği dikkate alarak; demokratik koşulları sağlamaya, hakları koruyan bir siyaset sistemi ve anlayışı için bir an önce hareket etmesi gerektiğini savunuyoruz.”   Açıklamanın ardından nöbet sona erdi.